Bizim Soros’ların kanunu hazır

Sermaye Piyasası Kurulu piyasaya iki yeni tebliğ hediye etti. Tebliğlerden biri ile portföy yöneticiliğinin yasal çerçevesi çizildi İkinci tebliğde ise portföy yönetim şirketlerinin rating esasları oluşturuldu.

Haberin Devamı

Sermaye Piyasası Kurulu salı günkü Resmi Gazete’de yayımlanan iki yeni tebliğ ile piyasaya iki güzel sürpriz yaptı. “Portföy yöneticiliği faaliyetine ve bu faaliyette bulunacak kurumlara ilişkin esaslar” ismini taşıyan ilk tebliğ ile yerli Soros’ların önü açıldı. İkinci tebliğ ise bu çerçevede kurulacak portföy yönetim şirketlerinin performanslarının nasıl değerlendirileceğini düzenliyor. Gerçi ikinci tebliğ gönüllülük esasına dayanıyor ama olsun. Piyasamızda “rating” müessesesinin ilk adımı olması açısından hakettiği kıymeti vermemiz gerek.

Sermaye Piyasası’nda hiç bir ünvanı, sıfatı, yasal dayanağı, yükümlülüğü ve sorumluluğu bulunmayan kişilerin sağdan-soldan, eşten-dosttan, akrabadan-tanıdıktan para toplayarak borsada yatırım yaptığını bilmeyen yoktur herhalde. Çok uzakta aramaya gerek yok. Açın SPK’nın web sitesini, bakın oradaki işlem yasaklılar listesine... Oradaki isimlerden birçoğunun hem manipülasyon hem de yetkisiz portföy yönetimi yaptıkları için işlem yasağı almış olduklarını göreceksiniz.

Haberin Devamı

Adı en çok bilinenlerden biri olduğu için biz de onu örnek vereceğiz:
Eski Futbolcu Mecnur Çolak...
Mecnur’un İMKB’de işlem yapan en ünlü manipülatörlerden biri olduğunu bilmeyen kalmamıştır herhalde. Hatta o kadar ünlü ki piyasa deyimi ile “tahta yapma” ya da yasal deyimle “manipülasyon tekniği” bile herkes tarafından bilinir hale geldi. Hangi kağıtları sevdiği (yani işlem yaptığı), onlarda hangi seviyelere kadar yükselişe izin verip, nerelerden satışa geçtiği bile bilinir oldu.

Mecnur çok meşhur ama aynı ölçüde başarılı değil. Defalarca batıp çıktığını da bilmeyen kalmadı. Manipülasyon kısmını bir yana bırakırsak Mecnur, fiili anlamda bir “portföy yöneticisi”. Çünkü borsada işlem ya da manipülasyon yapmak için kullandığı paraları çevresinden topluyor. Genellikle de futbol camiasından. Futbol camiası tarafından kabul edilmese bile bizim kulağımıza gelen söylentilere göre bir çok futbolcunun canını yakmış.

Bu canı yananlarla ilgili haberlerin bir kısmı basına hatta yargıya yansıdı. Mecnur Mali Polis tarafından sorgulandı. Hatta son olarak, Hürriyet Gazetesi’de okumuşsunuzdur, eski kaleci Engin’in paralarını batırdı ve hatta bu nedenle de Engin’e kefil olan futbolcu Rıdvan’ın yarış atı haczedildi.

Haberin Devamı

Bu yeni tebliğ ile artık Mecnur’ları daha az görmeye başlayacağız. Çünkü iş artık bir standarda ve kanuna bağlanmış durumda. Yani şimdiye kadar gizli gizli yapılan bu iş artık kurallar çerçevesinde ve açıktan yapılabilecek. Bu da suistimalleri büyük ölçüde engelleyecek. Tamamen yok olacak diyemiyorum çünkü bu kanunla birlikte portföy yöneticiliğini ciddi ciddi yapmayı isteyen ciddi kurumlar kadar “parsayı vurmaya çalışanlar” da portföy yöneticiliği işine soyunacak. Tıpkı 80’lerdeki “banker” vakasında olduğu gibi.

Bu noktada da SPK’nın ikinci tebliği devreye girecek. Portföy yönetim şirketlerinin bir anlamda ratingini yapan bu tebliğ aslında gönüllülük esasına dayanacak. Portföy yönetim şirketini kuranlar gidip SPK’ya “alın bizi değerlendirin ve bunu açıklayalım” diyecekler. Bu da durumda da en azından bu değerlemeye gönüllü olanların diğerlerine kıyasla daha güvenilir olduğu sonucuna ulaşabileceğiz.

Haberin Devamı

Ve son olarak da başlıkta söylediğimiz gibi artık fonlar yöneticilerinin isimleriyle de anılmaya başlanacak. Bir fonun ne yaptığı kadar kim tarafından yönetildiği de önem kazanacak ve sermaye piyasası aktörlerinin, çalışanlarının daha bir ön plana çıktığı, piyasanın daha kurumsallaştığı bir ortam oluşabilecek.

Yazarın Tüm Yazıları