Paylaş
Bugün borsada yine para eksikliğinin nasıl endeksteki yükseliş eğiliminin önüne geçtiğini, onu yavaşlattığını ve hatta endekste değer kayıplarına yol açtığını izledik. Genel ekonomik görünüm en azından önümüzdeki üç ay boyunca oldukça olumlu. Ama tabii ki ekonominin önünde hala aşılmaz bir dağ gibi duran beşinci gözden geçirme tamamlanmadan bu rahat alana geçemeyeceğiz. Beşinci gözden geçirme tamamlanmadan yatırımcı bu piyasaya güvenip yatırım yapmayacak çünkü.
Gözden geçirmenin tamamlanması için yapılması gerekenleri kanunlaşması gereken tasarıları neredeyse iki günde bir yazdığımız için bir kere daha yazmaya gerek yok. Ama görünen o ki Türkiye’nin yapmayı taahhüt ettiği düzenlemeler Temmuz ayındaki IMF Kurulu toplantısı’na maalesef yetişmeyecek.
Gerçi bu konuyla ilgili olarak daha önce, Meclis iç tüzüğünde yapılacak bir değişiklikle bir çok tasarının tek bir tasarı gibi görüşülmesini ve yasalaşmasını sağlayacak, böylelikle de beşinci gözden geçirmenin tamamlanabilmesi için çıkartılması gereken kanunların bir haftada çıkarılmasını sağlayacak bir girişimin müjdesini vermiştik Başbakan Yardımcısı Mehmet Ali Şahin’in açıklamalarına dayanarak ama Ankara’daki kaynaklar bu girişimin kısa vadede gerçekleştirilmesinin mümkün olmadığını yani jet yasa umudunun suya düştüğünü ifade ediyor. Buna karşılık Meclis’in Temmuz ayında tatile girmeyecek olması, bugün gelirler genel müdürü Osman Arıoğlu tarafından açıklanan “vergide istisnaları daraltan yasa taslağı hazırlanıyor” gibi olumlu gelişmeler de yasalar IMF toplantısına yetişebilir umudun taze tutulmasına neden oluyor.
Ayrıca hükümetin kamu işçileri ile yürüttüğü toplu sözleşme görüşmelerinde önerdiği zam teklifinin de IMF tarafından eleştirildiği söylentileri de yatırımcının üzerinde başka bir baskı merkezini oluşturuyor.
Borsa kısa vadede 11 bin puan seviyesini taban olarak teyit etmiş görünüyor. Yani geçen hafta olduğu gibi “borsa 10 bin puanın altına gelir mi” endişesini telaffuz etmeye hiç gerek yok. Ama yeniden 11 bin 600 puan seviyesine doğru bir yükseliş hareketi bile başlasa mevcut koşullar altında bu seviyeinn aşılamayacağı ortada. Nedir mevcut koşullardan muradımız? Elbette ki Petkim ihalesi. Çukurova ve Kepez’e el konulmasının ardından piyasalarda “Petkim ihalesi tekrarlanabilir” görüşünün ağırlık kazanmaya başladığını izliyoruz. Bu durum da endeks üzerindeki baskının artmasına neden oluyor. Ayrıca 12 bin yatırımcısı olan Çukurova ve Kepez’deki gelişmenin de piyasayı olumsuz etkilediğini hatırlatalım.
El konulmadan bir gün önce her iki şirketin de Gözaltı Pazarı’ndan çıkıp Ulusal Pazar’a geçirileceği haberleri ile hisse senetlerinin ciddi miktarda prim yaptığını izlemiştik. Aldığımız duyumlara göre bu şirketlerin hisse senetlerinde özellikle de kredili işlem yapan yatırımcılar ciddi oranda zarara uğradı. Üstelik bu zarar herhangi bir hisse senedinin değer yitirmesi gibi değil. Çünkü senet değer yitirse bile sonuç olarak bir kıymeti ifade ediyor. Oysa şimdi bu yatırımcıların elindeki hisse senedi üzerine basıldığı kağıdın fiyatının bile altına bir değeri ifade ediyor. Sıfır.
Paylaş