Paylaş
Türkiye’ye ilk geldiğimde özellikle çorba kültürü çok dikkatimi çekmişti. Çünkü burada çorba içmek belli bir öğüne ait değil, her gün, her öğünde içilebiliyor. Restoranlarda bile ilk servis için hazırlanan yemeğin çorba olması, kahvaltıda içilmesi bana farklı gelmişti...
Aslında çok güzel bir gelenek... Mideyi yormadan güne hazırlanmak için ya da besleyici bir öğüne kuvvetli başlamak için güzel bir seçim. Vücudunuza gösterdiğiniz bu özen, elbette eski alışkanlıklardan bugüne taşınarak devam ediyor. Hastayken yapılan tavuk suyu çorba, bol kıtır ekmekli ve kaşarlı bir domates çorbası gibi harika lezzetlerle öğünü daha da lezzetli hale getirebiliyorsunuz.
DOYURUCULUĞUYLA BİLİNİYOR
Benim için İç Anadolu Bölgesi’ne ait arabaşı çorbasının yeri ve tadı ayrı. Neden arabaşı çorbasından konuşmak istediğime gelecek olursak, yapılışı ve tüketimi özel bir teknik barındırıyor. Özel çünkü yemek için bile önce nasıl yendiğini bilmelisiniz! Yeme ritüeli olan bir çorba. Kendine has özelliğini kaybetmeyen tüm yemekler gibi bu çorba da büyük bir saygıyı hak ediyor diye düşünüyorum. Biliyorsunuz, ustalık isteyen ve özel bir tekniği olan geleneksel Türk yemekleri benim için her zaman öncelikli. Kış mevsiminde çok tüketilen arabaşı, eski zamanlarda av hayvanlarının etiyle pişirilirmiş. Günümüzde tavuk, kaz ve hindi eti kullanılarak yapılıyor. Doyuruculuğuyla kalabalık sofraların vazgeçilmez lezzeti olarak biliniyor. Bu yemek aslında bir ara geçiş yemeği, adını da buradan almış! Yani her vakitte yenebildiği ve açlığı bastırdığı için ‘ara aşı’ olarak bilinmiş, zaman içerisinde de bu isim arabaşına dönüşmüş.
Çorbaya eşlik eden farklı bir hamur da var. Cıvık kıvamda hazırlanan bu hamur, buzdolabına konarak yoğunlaştırılıyor. Kâselere alınan çorba, hazırlanan hamurla birlikte içiliyor. Şimşir kaşığa önce muhallebi kıvamlı hamuru alıp, sıcak çorbaya düşürmeden bir kaşık da çorbadan alarak içmek ve hamuru çiğnemeden yutmak gerekiyor. Eskiden hamurdan en büyük lokmayı yutmak üzerine iddialara girilir ve yutamayan kişiye de bir ceza verilirmiş. Bu ceza da kaybeden kişinin bir sonraki arabaşı yemeğini kendi evinde pişirmesiymiş...
Bu çorbayı pişirmesi de özel bir beceri gerektiriyor. İçinde mutlaka un, salça ve et suyu kullanılıyor. Hamuru da yutularak yendiği için yumuşak bir kıvamda hazırlanan un ve su karışımından oluşuyor. Arabaşı çorbasına ait geleneksel bir mani de var... Hem maniyi hem de kendi arabaşı tarifimi sizinle paylaşıyorum bu sayfada. Unutmayın, hamuru çorbaya düşüren cezalıdır.
ARABAŞI ÇORBASI
(8 kişilik)
NE LAZIM?
Hamuru için;
* 1 su bardağı un
* 5 su bardağı su
* 1 tatlı kaşığı tuz
Çorbası için;
* 2 yemek kaşığı un
* 5 bardak tavuk suyu
* 5 bardak su
* 1 yemek kaşığı salça
* 2 yemek kaşığı sıvıyağ
* 1 yemek kaşığı tereyağı
* Haşlanan tavuğun didilmiş etleri
* İsteğe göre acı biber
NASIL YAPARIM?
* İlk olarak hamuru hazırlamak gerek. Bunun için tavuk suyunu derin bir tencereye alarak ısıtın.
* Soğuk 5 bardak suyla unu karıştırarak homojen bir kıvam elde edin. Bu karışımı tavuk suyuna katıp karıştırın. Kaynayan tavuk suyuna un karışımını yavaş yavaş ve devamlı karıştırarak eklemeniz önemli. Bir süre sonra muhallebi kıvamı elde edeceksiniz.
* Sudan geçirilen borcam ya da tepsiye pişmiş hamur karışımını dökün. Ilındıktan sonra buzdolabına alın.
* Çorba için 2 yemek kaşığı sıvıyağ ve 1 yemek kaşığı tereyağını tencereye koyun, unu da ekleyip kavurun.
* Kavrulan una salçayı ekleyip 2-3 dakika daha kavurun. Ardından tavuk suyunu ve 5 bardak suyu yavaşça ilave edin, topak olmayacak şekilde karıştırın.
* En son didiklenmiş tavuk parçaları, tuz ve isteğe göre acı biber ekleyerek 6-7 dakika daha kaynatıp servis edebilirsiniz.
Paylaş