BARACK Obama’nın Türkiye ziyareti çok önemli. Bu seyahatin ana amacı, Bush döneminde neredeyse dünyanın her yerinde bozulan ABD imajını düzeltmek. Ancak ilk ayakta Türkiye’nin seçilmesi, bizim açımızdan büyük fırsat. Demek ki, ABD bozulan imajını düzeltme işlevinde Türkiye’ye öncelik veriyor. Zira, dünyanın kalbinin attığı yerlerde ABD’nin Türkiye ile işbirliği yapma ihtiyacı yüksek seviyelerde.
Türkiye; Afganistan, Pakistan, Kafkaslar, Karadeniz, Irak, İsrail-Filistin, İsrail-Suriye, İran, hatta bazı Afrika ülkeleri gibi dünyanın kriz merkezlerinde etkin bir ülke.
Ayrıca, dünya petrol rezervlerinin % 65’ine sahip Ortadoğu ile kapı komşusuyuz ve bölgenin Batı ittifakına dahil en güçlü ülkesiyiz.
ABD yeni dönemde tüm sorunlara yeni bir tavırla yaklaşacak ve Türkiye ile bir sürü konuda beraberlik kurmaya çalışacak. Türkiye de bir müdebbir tüccar gibi davranarak işine gelen konularda müttefiki ile işbirliği yapacak.
Evet, Obama yeni bir açılım gösterecek ama o ABD’nin çıkarlarını korumak üzere yemin etti ve bu yemine sadık kalmak zorunda. Obama da, tıpkı Bush’un yapmaya çalıştığı gibi, ABD’nin dünyanın en güçlü ülkesi olarak kalması için elinden gelen gayreti gösterecek.
Arada, sadece üslup farkı olacak!
Bush döneminde ABD dünya hakkında kararlar alıyor ve dünyaya tebliğ ediyordu. Alınan kararları tebellüğ eden ülkeler kararlara uyarlarsa "cici ülkeler", uymazlarsa "kaka ülkeler" oluyorlardı. Obama bu yaklaşımı değiştirmek istiyor, o dünyayı Demokrat Parti geleneğine uygun bir şekilde yönetmek durumunda.
Bu gelenek de yine ABD’nin 1’inciliğini savunuyor ama "tek başına birinci" iddiası yerine "eşitler arasında birinci" olarak algılanmayı tercih ediyor.
* * *
Bush döneminde ABD, dünyaya telgraf çeker ve kararını bildirirdi.
Şimdi galiba dünya bir yönetim kurulu masasından yönetilecek!
Bir dikdörtgen masa düşünün, masanın başında yönetim kurulu başkanı(YKB) oturuyor. Yönetim kurulu başkanı (YKB), doğal olarak Dünya A.Ş.’nin en büyük hissedarı. Adı da ABD!
Dikdörtgen masanın sağında ve solunda diğer hissedarlar oturuyor. Haklarını yediklerimden özür dilerim ama bence İngiltere, Almanya, Fransa, Rusya, Çin, Hindistan, Brezilya diğer yönetim kurulu üyeleri.
Toplantının yapıldığı odanın duvar kenarlarına yan yana sandalyeler konmuş. Bu sandalyelerde Dünya A.Ş.’nin müdürleri oturuyor. Onların ikili görevleri var. Soru sorulduğunda müdürlüklerine bağlı alanlar hakkında bilgi veriyor, görüş bildiriyorlar. Ancak, aslen alınan kararları not alıp, müdürlüklerinde uygulamayı bekliyorlar.
Ortadoğu müdürlüğüne ayrılmış sandalyede oturmak isteyen 2 yönetici adayı var: Türkiye ve İran! Yönetim kurulu kimin asli daire başkanı olacağını iki tarafın kol gücünü ve uyum yeteneğini ölçtükten sonra belirleyecek.
* * *
Gündemi YKB önceden hazırlıyor ve diğer yönetim kurulu üyelerine toplantı öncesi bildiriyor. Yeni YKB çok nazik. Önce üyelere söz veriyor. Toplantı sırasında üyeler her bir gündem maddesiyle ilgili görüş bildiriyorlar, başkan sakin dinliyor. Üyeleri teker teker dinledikten sonra kendi görüşünü beyan ediyor, sonra oylamaya geçiliyor.
Oylar eşit ama bire bir eşit değil, her bir üyenin oyu Dünya A.Ş.’deki hisse oranına eşit!
Yeni dönemde nazik YKB belli ki arada bir müdürlükleri de ziyaret edecek, adaylarla görüşecek. 5-7 Nisan’da Türkiye’de olacak. Gündem ise şimdiden belli: