Yeni dönemde Türkiye-ABD ilişkileri

GEÇEN hafta Dışişleri Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Ünal Çeviköz ile birlikte gazetecilerle yaptıkları sohbet toplantısında Başbakan Başdanışmanı Prof. Dr. Ahmet Davutoğlu Türk dış politikasını;

a) Çok eksenli,

b) komşularla mutlak barışı arayan,

c) reel politika ile idealist politikayı harmanlayan,

d) taraflara (örneğin, Hamas ile İsrail) aynı mesafede duran bir politika olarak tarif etti.

* * *

Davutoğlu yeni dönemde Türkiye ile ABD arasında yeni bir anlayışın doğacağını, zira iki ülkenin de çok eksenli politika izleyeceğini söylüyor.

İlginç bir benzetmesi var. Ortadoğu sokaklarında Obama’nın da, Erdoğan’ın da birer umut kapısı olduklarını belirtiyor ve bölge insanının iki liderden çok şeyler beklediğini vurguluyor.

Ahmet Davutoğlu ayrıca geçen hafta ülkemizi ziyaret eden Obama’nın yeni Ortadoğu Temsilcisi George J. Mitchell hakkında çok olumlu intibalar yansıttı. Mitchell’in bölge hakkında bilgili ama en önemlisi çok iyi bir dinleyici olduğunu söyledi. Bu gözlem, ABD’nin bu dönemde bölgenin sorunlarını bölgenin insanlarından dinleyeceği anlamına geliyorsa çok olumlu bir gelişmedir. Davutoğlu’nun gözlemlerini bilmem ama benim karşılaştığım bazı neo-conlar, cahil ama ukala tavırları ile zaman zaman beni çok kızdırmışlardı.

* * *

İnternette biraz tarama yapınca Davutoğlu’nun George J. Mitchell hakkındaki gözlemlerinin bazı uzmanlar tarafından da paylaşıldığını görüyoruz. Eski Demokrat Parti çoğunluk lideri ve eski senatör George J. Mitchell, İrlanda asıllı bir kişi olarak Kuzey İrlanda barış çalışmalarında, Clinton’ın temsilcisi sıfatıyla yıllarca büyük bir sabırla arabuluculuk yapmış. Taraflar üzerinde yarattığı cazibe ile kararlı tutumunu birleştirerek 1998 tarihinde imzalanan Good Friday (Hayırlı Cuma) anlaşmasında büyük rol oynamış.

* * *

Davutoğlu’na göre, Türkiye’nin çok eksenli politikaları ülkeyi sadece Ortadoğu’da değil, yükselen değer Afrika’da da etkin bir ülke yapıyor.

Ben Türkiye’nin Ortadoğu’da lider bir rol üstlenmesine çok önem veriyorum ve bu konuda İran ile Türkiye arasında bir rekabet olduğunu düşünüyorum.

Yeni dönemde İran-ABD ilişkilerinin de, İran’daki seçimi reformcuların kazanması kaydıyla, olumlu bir yöne çevrilmesini imkánsız görmüyorum.

* * *

Sanırım, yeni dönemde bir adım da ABD Dışişleri Bakanı Hillary Clinton’ın Türkiye ziyareti sırasında atılacak.

Türkiye-ABD ilişkileri, 24 Nisan’da Ermeni tasarısı çerçevesinde ilk ciddi imtihanını verecek. Davutoğlu ve Çeviköz detay vermiyorlar ama Ermenistan’la ilişkiler konusunda bazı hassas çalışmalar yapıldığı duygusu yarattılar.

Kişisel kanıma göre, Türkiye-ABD ilişkilerini perçinleyecek konu ABD’nin Irak’tan çekilme planı içinde Türkiye’nin alacağı role bağlı olacak.

Ahmet Davutoğlu, bu konuda da şimdiden bazı görüşmelerin başlamış olabileceği intibaını verdi.

* * *

Davutoğlu, Irak’taki Şii, Sünni, Kürt, hükümet, aşiret, milis vb. tüm unsurlarla görüşen tek ülkenin Türkiye olduğuna özel vurgu yaptı.

Davutoğlu, ABD’nin Irak’la ilgili tüm politikalarında Türkiye’nin mukayeseli avantajını kullanabileceğini söylüyor.
Yazarın Tüm Yazıları