AKP inatlaştığı konularda genellikle kaybediyor.Hızlı tren, türban, YÖK, zina vb. konularda AKP, tersine uyarıldığında beter inatlaştı ve sadece duymak istediği ‘önerilere’ kulak verdi.
Ancak, her keresinde de geri adım atmak zorunda kaldı.
AKP hükümeti 17 Aralık’a uzanan süreçte Kopenhag Kriterleri çerçevesinde uyum yasalarını ve IMF reçetelerini hazır şablonlar olarak başarı ile uyguladı.
Bu dönemde dışa dönük/tavan politikası izlendi!
Partinin, içeride ve dışarıda ‘meşruiyet kazanma’ ihtiyacı vardı. 17 Aralık’ta AB’den müzakere tarihi alarak, meşruiyeti pekiştirdiklerine inandılar.
17 Aralık’a uzanan dönemde AKP hükümeti hem dışarıda hem içeride merak ve ilgi ile izlenen bir yapıya bürünmüştü.
Ancak 17 Aralık sonrası partide birileri frene bastı ve özü: i) içe dönmek, ii) taban politikası (popülizm) yapmak, iii) dar kadroculuğa geçmek olarak özetlenebilecek bir geri-dönüşüme niyet edildi.
* * *
Veto edilen öğrenci affını bir kez daha ele alalım!
Affa bizzat Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik’in ve Milli Eğitim Komisyonu Başkanı Tayyar Altıkulaç’ın da akıllarının yatmadığı her demeçlerinde sırıtıyordu.
Aralarında benim de bulunduğum af karşıtları da görüşlerini gerekçeleri ile anlattılar.
CHP, kendi itiraz gerekçelerini sıraladı ve af için nitelikli çoğunluk şartını (TBMM’nin 3/5 çoğunluğunu oluşturan 330 oy!) ısrarla öne sürdü.
AKP kurmayları hem karşı gerekçelere, hem de nitelikli çoğunluk şartına kulak asmadılar!
Sonunda, önemli sayıda AKP milletvekilinin de aklı/vicdanı el vermediği için, TBMM’de 330 oyun çok üzerinde üyesi olduğu halde AKP kritik oyu bulamadan af yasasını çıkardığını zannetti ve anında ‘veto’yu yedi.
* * *
Tek-doğru geleneğinden gelen, sorgulamayı ve araştırmayı öğrenmemiş/reddetmiş Milli Görüşçü gelenek parti içinde bastırıyor ama tek-boyutlu akıl üretimi hep ama hep hüsrana uğruyor.
AKP şu anda; haklı haksız, af potasına giren 671 bin öğrenciyi tüm uyarıların aksine hareket ettiği için kasten hüsrana uğratmıştır.
Lütfen, bir kez daha aldatmasınlar!
Hüseyin Çelik ‘Öğrenci affı yeniden Meclis’e gelecek!’ diyor.
Ancak, CHP yine haklı olarak uyarıyor:
1) ‘Af kanunu teklifi’ TBMM’deki oylama sırasında gereken nitelikli çoğunluğu (330 oy!) bulamadığı için, tıpkı ünlü 1 Mart tezkeresi gibi, kabul edilmemiş, tersine reddedilmiştir!
Cumhurbaşkanı’nın vetosu oylama sonucuna getirilen yorumun sadece düzeltilmesidir!
2) İç tüzük gereği, TBMM’de 1 kez oylanan ve reddedilen bir kanun teklifi 1 yıl süre ile tekrar oylanamaz.
* * *
AKP af yasasını bir yıl süre ile gündeme getiremez, getirirse ‘kanun tanımazlık’ bu kez Anayasa Mahkemesi’nden geri döner!