Türkiye dünyada bir yol ayrımına giriyor

BEN ikinci kez yazıyorum. Bazı gazeteciler de yazdılar. Ancak, henüz yumurta kapıya dayanmadı. Dayanınca düşüneceğiz!

Konu NATO kapsamında caydırıcı/savunma amaçlı füze kalkanlarının Türkiye’ye yerleştirilmesi!
Teklifin sahibi ABD öncülüğünde NATO!
Teklifin 19-20 Kasım’da Lizbon’da yapılacak olan ve ittifakın önümüzdeki 10 yıllık “savunma konsepti”nin kararlaştırılacağı NATO zirvesinin de ana gündem maddelerinden biri olacağı şimdiden belli.
Konseptin bu bölümü NATO’yu İran’ın olası nükleer saldırısından korumak için geliştirildi.
Türkiye tam anlamı ile köşeye sıkıştı:
Ya füze kalkanlarının Türkiye’ye yerleştirilmesini kabul edecek ya da etmeyecek!
* * *
Ederse, Recep Tayyip Erdoğan’ın Ortadoğu sokaklarındaki imajı silinecek, etmezse NATO’ya ortak savunma taahhüdü vermiş Türkiye kuruluşun 10 yıllık savunma konseptinden ayrı düşmüş olacak.
Bu durum Türkiye’nin fiilen NATO’dan çıkması anlamına geliyor.
Ahmet Davutoğlu “Biz çevremizdeki hiçbir komşumuzdan bir tehdit algılaması içinde değiliz. NATO’ya dönük de bir tehdit algılaması veya tehdit oluşturduğu kanaatinde değiliz” diyor ama bu savunmanın bir anlamı yok.
Mesele Türkiye’nin kendi durumunu veya Ahmet Davutoğlu’nun NATO’ya yönelik tehdit algılamasını nasıl kavradığı değil, bizzat NATO’nun nasıl kavradığıdır.
Üstelik, Davutoğlu’nun görüşüne Suudi Arabistan, Mısır, Körfez ülkeleri gibi Ortadoğu ülkeleri de katılmıyor.
* * *
Davutoğlu’nun: i) ortak hedef olarak İran veya Suriye’nin adı belirtilmesin veya ii) diğer NATO ülkelerine de füze kalkanı konsun mealli teklifleri de meseleyi sulandırmaya yetmez.
Adları belirtilmese de, füze kalkanının hedeflerinin önce İran, sonra Suriye olduğunu sağır sultan bile biliyor.
Başka ülke veya ülkeler de topraklarına füze kalkanı yerleştirilmesini kabul etseler bile Türkiye başka bir Müslüman ülkeyi açıkça karşısına alan tek Müslüman ülke olacak.
1 Mart Tezkeresi’nin reddi “Müslüman Türkiye Müslümanlara silah çekmez” jargonu ile takdim edilmemiş miydi?
Bu jargon değil miydi, Erdoğan’ı Ortadoğu’da kahraman yapan?
Müslüman Türkiye, Müslüman İran’a doğru füzeleri nasıl doğrultacak?
Bu tavrını Ortadoğu sokaklarına nasıl izah edecek?
* * *
Tersten bakalım; Türkiye İran’ı ortak tehdit olarak algılayan (bence haklılar) Batı’ya füze kalkanına izin vermemesini nasıl anlatacak?
Türkiye’nin dünyadaki önemi Batı’nın Ortadoğu’da temsiline soyunmuş olması değil midir?
Türkiye’nin Ortadoğu’daki flörtlerine öncelikle Batı’yı kucakladığı önkabulü ile göz yumulmaktadır!
Önceliğini değiştirmiş bir Türkiye’nin eksenini değiştirmediğini Ahmet Davutoğlu kime, nasıl anlatacaktır?
* * *
Tahminim odur ki, çeşitli bahaneler icat ederek Türkiye ülkemize füze kalkanı yerleştirilmesini kabul edecektir. Zira, Türkiye’deki rejimin eksen değiştirdiğini resmen ilan etmek için vakit hâlâ erkendir.
Ortadoğu’ya da “Türkiye’de statüko böyle zorladı” der, işin içinden sıyrılmayı denersiniz.
“İşe Yahudi lobisi karıştı” diyebilirsiniz.
Ergenekon’dan dem vurur, İran düşmanı katı laikleri suçlarsınız.
% 42’nin çevirdiği katakullilerden dem vurusunuz.
Ama Ortadoğu sokaklarında yerler mi, yemezler mi, orasını ben bilemem!
Yazarın Tüm Yazıları