ARAŞTIRMACI İlaç Firmaları Derneği (AİFD) Yönetim Kurulu Başkanı Eczacı Dr. Altan Demirdere’nin verdiği bilgilere göre:
Türkiye’de tüketici fiyatlarıyla yaklaşık 5.5 milyar ABD $ ilaç tüketilmekte. Öte yanda, Türkiye’de yıllık sigara tüketimi 8 milyar ABD $, yıllık içki tüketimi ise 10 milyar ABD $.
İlaca harcanan bu para, hem toplamda,hem de kişi başına, diğer ülkelere oranla 4 kat daha az. Ayrıca, diğer ülkelere oranla Türkiye’de daha az ilaç çeşidi var. Ancak, Türkiye’de ilacın toplam sağlık harcamalarındaki payı diğer ülkelere oranla 2 kat daha fazla.
Bunun ana nedeni, ilacın pahalı olması veya çok harcanması değil, toplam sağlık harcamalarının yetersiz olması. Toplam sağlık harcamaları diğer ülkelerde GSMH’nin % 8.5’u iken Türkiye’de diğer ülkelere göre daha düşük olmasına rağmen GSMH’nin % 4’ü civarında.
Türkiye’de ilaçihracatının ithalatı karşılama oranı çok düşük ve %10 civarında.
Yerli üretilen orijinal ve jenerik ilaçların da hemen hemen tümünün aktif maddesi yurtdışından ithal edilmekte.
Dünyada ilaç sektörü cirosunun %17 gibi çok büyük bir kısmını araştırma ve geliştirmeye harcayan tek sanayi. Bu oran bilgisayar yazılımında bile %10.5, elektrik-elektronik sanayiinde %8.4!
Türkiye’de ithal ilaçların payı değer bazında %38, kutu bazındaise %12’dir. Bu rakamlar dünyada normal sınırların altında. Son derece önemli bir orijinal ve jenerik ilaç sanayiine sahip olan Almanya’da ithal edilen ilaçların payı değer olarak %45.
Yine Türkiye’de jeneriklerin payı değer olarak %45 civarında iken, bu rakamın Avrupa ortalaması ve ABD’deki değeri %30’dur (Almanya ve İngiltere %20’ler civarındadır).
Toplam Klinik Araştırma harcaması yılda 40 milyar $’dır. Ülkemize toplam klinik araştırmaların yalnızca %1’ini getirebilmemiz durumunda ülkeye yılda 400 milyon $ aktarılabilmek mümkün olacak.
* * *
19 Ocak 2005 tarihli Ruhsat Yönetmeliği’nin 9. maddesine göre jenerik ilaç üreticilerinin yıllardır direndiği, ancak AB’nin ısrarla savunduğu ‘ilaçta veri koruması’ bu tarihten itibaren uygulanmak üzere ülkemizde de kabul edilmiş bulunuyor. Ancak yine birileri hinlik etmiş ve Sağlık Bakanlığı’nın kesinlikle açıklamadığı rakamlara göre, kimine göre 300 kimine göre 1200 jenerik başvurusu yine de araya sıkıştırılmış durumunda.
AB bunlara kesinlikle ruhsat verilemeyeceğini iddia ediyor!
Sağlık Bakanlığı’nın ise ne yapacağı henüz belli değil!
AİFD Genel Sekreteri Engin Güner diyor ki:
‘Uyduruk başvurular kesinlikle göz önüne alınmamalı. Sadece biyoeşdeğerlik raporları ile tüm gerekli rapor ve belgeleri sunmuş olan ciddi müracaatların dikkate alınacağı -kısacası 1000 başvuru değil ama belki 20-30 ciddi başvuru- garanti edilirse bir çözüm bulunabilir düşüncesindeyim. Bu benim kanaatim.
Böylece AB’nin konuyu Avrupa Adalet Divanı’na götürmesi gibi Türkiye’yi zor durumda bırakacak bir gelişme önlenebilir diye düşünüyorum.’
* * *
Belli ki Türkiye; kaçamayacağı bir oyunda yine Ali Cengiz oyunlarına başvurmuş ama elin adamı yemiyor!