MİLLİ Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik;eğer bana sadece bir alanda çalışma ve mücadele etme zorunluluğu getirilse idi, seçeceğim konuya atıfta bulunuyor.
Müfredatın; kişiliği yok edilmiş güruh yaratmaktan vazgeçip, şahsiyet (birey) yaratmak üzere yeniden düzenlenmesi!
* * *
İlköğretimden ortaöğretime, ‘öğretim sistemi’nin silbaştan değişeceğini belirten Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik, tüm derslerin müfredat programlarının yeniden yazıldığını açıkladı. Aynen diyor ki:
‘Temel hedef itaatkár kullar yetiştirmek değil. Mesele şudur: Septik (şüpheci) bir düşünce yapısı. Siz insanlara dogmalar yüklerseniz onlar peşin kabullerle yola çıkarlar ve sorgulayıcı olmadıkları zaman da bilimsel gelişme dediğimiz şey olmaz...’
* * *
Bakan devam ediyor:
‘Siz insanlara çok sabit doğrular verip onların dışında bir doğru olmadığını ve onlara kafa yormanın da çok anlamsız olduğu gibi bir telkinle öğrenciye yaklaşırsanız bu şuna benzer: İnsanları yemeğe davet ediyorsunuz ve ‘sınırsız iştahınız olabilir ama mönümüz fikstir’ diyorsunuz. Mönünün fiks olduğu bir yerde hür iştahın anlamı olmaz...’
Bakan ayrıca vurgulamış:
‘Cumhuriyetimizin temel nitelikleri bizim ortak paydamız ve bu müfredatta bununla ilgili en ufak bir sapma söz konusu değildir.’
* * *
Bakan sözü müfredattan sildiğimiz felsefeye de getirmiş.
‘Okullarımızda felsefe kademeli bir şekilde kaldırıldı. Şimdi felsefeye önem vereceğiz. Bizim eğitimimizin bir de ahlaki boyutu eksik. Öğrettiğimiz bilgiler, kişide davranış moduna, yaşama biçimine dönüşmüyor. Onun için etiği eksik olmayan bir eğitim olması lazım...’
* * *
Bakan din eğitimi konusuna da eğiliyor:
‘Bu dersin yeni müfredatına göre (özü), ‘learning about religion’ (din hakkında öğrenim) olacak, doğrusu da budur. Çünkü ‘learning religion’ (din öğrenimi) başkadır ve Anayasa’ya göre mecburi olduğuna göre, Museviye de, Ermeniye de, ateiste de bu ders verilir... Amaç, mukayeseli olarak dinleri öğretelim, insan Budizm nedir bilsin. Aleviliği onun için ilave ediyoruz, bunu öğrensin. ‘Doğru-yanlış’ sorgulaması da yapmadan mukayeseli öğretelim, hangisi doğru seçimi öğrenciye bırakalım... Artık öğrencilere sureler de ezberletilmeyecek.’
* * *
Bakan öğretilen bilgilerde ayıklama yapılacağını da vurguluyor:
‘Lüzumsuz ve gereksiz bilgilerden kurtulacağız. Çarpım tablosu gibi ezberi zorunlu unsurlar kalacak.’
* * *
Ben Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik’in açıklamalarını büyük bir heyecanla karşılıyorum.
Kendisine bu konuda sonuna dek destek vereceğimi açıkça ilan ediyorum. Ancak diliyorum ki, giriştiği reformun statükodan nasıl bir tepki alacağını bu kez doğru hesap etsin!