YAZIMA başlık yaptığım söz Türk dış politikasının temel taşlarından birisidir. Cumhuriyet, 7 düvelin işgali ardından bir bağımsızlık savaşı ile kurulduğu için Türk insanı diğer ülkelere karşı devamlı bir şüphe duygusu içindedir.
Öte yanda Cumhuriyet’in temel görevlerinden birisi insanımıza özgüven kazandırmaktı.
Onun için Türk insanına önce kendisi ile övünmesi, sonra çalışması ve kendisine güvenmesi öğütlenmiştir: "Türk övün, çalış, güven!"
* * *
Ancak, çağımızda dış ilişkiler yeni kavramlar üzerine oturmak zorundadır. "Dostlar" değil "müttefikler", "düşmanlar" değil "çıkarları çelişen ülkeler" vardır.
Tek çizgide giden, ebedi bir anlam taşıyan "dost" kelimesi dış politika sözlüğünde yoktur.
Müttefiklerle bile zaman zaman çelişen çıkarlar olabileceği gibi, ana konularda çıkarları çatışan iki ülke diğer bazı konularda çıkar birliği içinde olabilirler.
Dış ilişkiler ve dış politika kaygan zeminde verilen bir mücadeledir. Değişenzaman ve şartlar aynı ülkeye değişik yaklaşımlar göstermemizi gerektirebilir.
* * *
German Marshall Vakfı her yıl, birkaç vakıfla birlikte, "Transatlantic Trends" (Atlantik Ötesi Eğilimler) adlı bir saha araştırması yapıyor. Araştırma ABD ve aralarında Türkiye’nin de bulunduğu 12 ülke ile temsil edilen Avrupa’da çeşitli alanlarda kamuoyunun eğilimlerinin ölçümünü yapıyor.
German Marshall Vakfı’nın candan desteklediğim amacı Atlantik’in iki yakasında sıcak ilişkilerin korunmasını sağlamak.
Araştırma, Atlantik’in iki yakasındaki "karşılıklı duygu ve görüşlerin" ölçümünü yaparak, aksayan yönlere dikkat çekmeye çalışıyor.
* * *
Araştırmanın bir bölümünde Türklerin başkalarına karşı duygularını ölçen bir ölçüm var. Ölçüm başkalarına ne kadar sıcaklık duyduğumuzu ölçtüğü için adına termometre okuması deniyor. Bu termometre 0 ile 100 derece arasında ölçüm yapıyor. 50 derece tarafsız, nötr bir duyguyu anlatıyor, 50 derecenin altı soğuk, üstü sıcak duyguları yansıtıyor.
Bu yılki ölçüme göre Türkler 80 derece ile kendilerine (Türklere) en sıcak yaklaşımı gösteriyorlar. Ancak, ölçüm geçen yıl 6 derece daha yüksekmiş. Bu yıl 86’dan 80’e düşmüş.
Türkler kendileri dışında tüm ülkelere 50 derecenin altında, değişen derecelerde soğuk duygular besliyor. Geçen yıla göre 2 derece artarak 44 derece ile Filistin görecelien sıcak hissettikleri ülke.
Avrupa Birliği de geçen yıla göre 7 derece artmış ve indimizde 33 derecelik bir sıcaklık kazanmış.
Hemen ardından İran geliyor (32 derece). İlginçtir Çin 31 derece ile sıcaklık yaklaşımımızda 4.sırada.
Rusya 18 derecelik bir sıcaklığa mahzar olmuş, ABD ve İsrail ise tabloda en düşük sıcaklık derecesini almışlar. Her ikisi de bu yıl 3’er derecelik bir artış sağlamışlar ancak yine de 14 ve 8 derecede kalmışlar.
* * *
En büyük müttefikimiz ABD’ye karşı sadece 14 derecelik bir sıcaklık duyarken, onun en büyük müttefiki İsrail’i en soğuk baktığımız ülke seçiyoruz.
En büyük müttefikimiz ABD’nin en büyük hasmı İran ise 32 derecelik bir yaklaşımla neredeyse ABD’den 2.5 misli bir yakınlığa mahzar olmuş!
* * *
Bush sonrası dönemde hem ABD hem de Türk hükümetinin Türk kamuoyunu ABD’ye karşı ısındırmak için yeni yaklaşımlar üretmesi şart!