Türk ekonomisinin temel sorunu: Mülkiyet dağılımı tekelci!

TÜRKİYE’de en önemli ekonomik sorunun, banka sahiplerinin aynı zamanda ticari faaliyetleri yürüten (fabrika sahibi ve/veya ticaret erbabı) kişiler olması ve dolayısıyla Türkiye ekonomisinde finansal rekabet eksikliğinin ekonominin verimli çalışmasına büyük engel teşkil etmesi olduğunu iddia eden bir tezi aşağıda takdim ediyorum.

Bu teze göre Türkiye’de yapılacak en önemli reform, mevduat toplayan banka sahipleri ile bu mevduatı kredi olarak kullanan kişilerin aynı kişiler olmasına engel olmaktır.

Teze göre; kredi kullananlar arasında bir rekabet ortamı kurulmadıkça ülke ekonomisi AB standartlarını yakalayamaz!

* * *

Aşağıda alıntılar yaptığım mektubu yollayan 1943 İngiltere doğumlu Rodney A. Finney, işletme alanında doktora sahibi emekli bir bankacı. 15 yıldır Türkiye’de yaşamakta ve Türkiye’nin finansal sistemi ile AB’nin sistemini mukayese eden çalışmalar yapmaktadır. Dünyanın çeşitli ülkelerinde uzun yıllar bankacılık yapmıştır.

* * *

‘Sevgili Cüneyt;

Türkiye’de servetin/mülkiyetin adil dağılmamasından dolayı kaygılıyım. Korkarım ki, en fakir kesimin geliri, satın alma gücünü artırmak için TL’nin bir kez daha devalüasyona uğramasıyla daha da düşecek.

Türk parası devamlı aşırı değere sahip oluyor, zira Türkiye’de banka sahipleri hem finansal, hem de ticari alanda faaliyette bulunuyorlar ve geliri hiçbir denetime uğramadan istedikleri gibi kendi ceplerine transfer ediyorlar.

* * *

Türkiye’de finansal ve ticari sistemin denetimi kolay yapılamıyor; zira bankacıların kendi ticari faaliyetlerini kayırmalarının denetimi yapılamaz. Mudilerden para toplayan banka sahipleri, ticari işlerin de sahibi olarak bu paraları kendi kendilerine kredi olarak dağıtıyorlar. Bu işlemde uygulanacak faizleri istedikleri şekilde kontrol ettikleri gibi, oluşan vergileri ve kár paylarını da istedikleri gibi yönlendiriyorlar.

* * *

...Finansal sistemi değiştirmeden IMF gibi kuruluşlardan borç para almak fakir halkı daha da fakirleştiriyor, devleti ve güçlü firmaları daha da zengin yapıyor. Sistemin bu haliyle verimli çalışmaması (banka sahiplerinin kendi firmalarına istedikleri gibi kredi açabilmesi-CÜ) sadece zenginin daha zenginleştiği, fakirin daha fakirleştiği bir ortam yaratır.

* * *

Türk ekonomisinin verimsizliğine en güzel gösterge, 1984 yılından bugüne TL’nin 21.000 misli değer kaybetmesidir. Ancak, bu devasa değer kaybına rağmen bankaların piyasalara açtığı kredi miktarı AB ülkelerinin sadece yüzde 1’idir! Türkiye hálá dünya sermaye hareketlerinin ancak yüzde 0.03’ünü çekebilmekte, ülkenin milli geliri AB ülkeleri arasında en fakir ülkenin milli gelirinin dörtte birini aşmamaktadır.

Buna göre Türkiye, Avrupa Birliği’ne katılmayı düşünmeden önce finansal sistemini düzeltmek, banka kredilerinin dağıtımında adil ve doğru rekabet koşulları yaratmak zorundadır.

Türk demokrasisinin önündeki en büyük engel, banka sahipliği ile ticari faaliyetlerin aynı kişilerce yürütülmesine müsaade eden sistemdir.

Rodney A. Finney.’
Yazarın Tüm Yazıları