TÜRKİYE’nin dış politikasının çok aktif olduğu bir dönemi yaşıyoruz. Sadece AB’den alınan müzakere tarihi değil, eşzamanlı olarak Suriye, İsrail ve Rusya ile yeniden inşa edilen akıllı ilişkiler aynı zamanda Türkiye’yi de yeniden inşa ediyor.
Dilerim, kısa sürede 21. yüzyılın başat devletlerinden olacağına inandığımÇin ve Hindistan ile de yakın ilişkiler inşa ederiz.
* * *
Ancak, bu arada aksayan bir ilişki de var: ABD ilişkileri!
En eski ve köklü müttefik ile ilişkiler en soğuk dönemini yaşıyor!
1 Mart Tezkeresi ile ABD, kendi açısından son döneminin en büyük projesinde yarı yolda bırakıldığına inandı, Türkiye ise ABD’nin ‘Irak’ın işgalinde’ hemhaksız hem de başarısız olduğunu düşünüyor.
Bu dönemde ABD’nin Kuzey Irak’taki Kürt güçlerini kendine daha yakın hissetmesi, Kuzey Irak’ta kırmızı çizgilerimize hiç aldırmaması Türkiye Cumhuriyeti’ni üzmenin ötesinde prestij kaybına da uğrattı.
* * *
Türkiye görmek ve kabul etmek durumunda ki:
1) Ağırlığı zaman zaman ters tepse de Türkiye AB içinde gerekliliğini ispat etmek için ABD’ye büyük ihtiyaç duyuyor.
2) Yine AB önünde mukayeseli avantajını koruyabilmek için Türkiye Ortadoğu’da aktif politika uygulamak zorunda ve bu aktif politika ABD’ye rağmen değil, ancak ABD ile birlikte uygulanabilir.
3) ABD Irak’ta kendi çıkarları için var ama artık orada başarısız olması en fazla zararı Türkiye’ye verir.
4) ABD Irak’ta büyük hatalar yapıyor ancak savaştığı güç, duygusal açıdan bakılmadığı anda çok net görülüyor ki, Türkiye için de hasım! ABD’ye karşı direnen güçler Şii ve Sunni teröristler ve Baasçı savaşçılardan oluşuyor. Üçünün nadir ortak noktalarından birisi Türkiye’yi düşman olarak görmeleri.
5) 21. yüzyılın da motor gücü enerji savaşları olacak. Türkiye, kendi çıkarları açısından, enerji savaşlarının dışında kalamaz ve bu mücadelede de en büyük müttefiki yine ABD’dir!
6) Son zamanda ortadan büyük çapta kalkmıştır ama PKK’yı bertaraf etmek için Türkiye yine de ABD’nin desteğini almak zorundadır.
* * *
ABD açısından ise:
1) Irak’ta kurabileceği herhangi bir dengede denklemin içine Türkiye’nin çıkarlarını koymadan başarılı olması mümkün değildir.
2) Ortadoğu’da toplumsalmeşruiyetini bir nebze koruyabilmek ve uzun vadeli yerleşebilmek için Filistin meselesini çözmek zorundadır. Böyle bir çabada Türkiye’ye büyük ihitiyaç duymaktadır zira bölgede Filistin, İsrail ve ABD’ye eşzamanlı olarak en yakın ülke Türkiye’dir.
3) Nüfus yoğunluğu ele alındığında AB içinde etkin müttefik yine Türkiye olacaktır.
4) Dünyanın en can alıcı bölgelerinden Ortadoğu’da en güvenilir ülke Türkiye’dir.
* * *
Son günlerde tekrar ısınmaya başlayan Türkiye-ABD ilişkilerine bu saiklerle bakıyorum.