RAHMETLİ tiyatrocu Muammer Karaca, her kış komünizmin geleceği korkusuyla yaşanan 60’lı-70’li yıllarda oynadığı bir oyunda, sık sık yaptığı gibi aniden oyun metninden ayrılır ve tuluata başvurarak mealen der ki:
- Komünizm gelecek diye katiyen korkmayın. Gelse bile biz onu kendimize benzetiriz!
* * *
2000’li yılların başında Türkiye’deki bir sürü kamu kurumunun siyasiler tarafından popülist çıkarlar için kullanılması ve böyle kurumların kaynaklarının çarçur edilmesi nedeniyle doğan olağanüstü görevzararlarının milletin sırtına bindirilmesi ülkeyi krize sokunca, birileri ortaya yeni bir fikir attı:
-Bazı kamu kurumlarının yönetimini siyasetin sultasından kurtarmak için onlara özerklik verelim!
Özerklik kazanan kuruluşların yönetimine siyasiler karışmayacak, kendi kurumları tarafından seçilecek yöneticiler, siyasilerin onları görevden almasından korkmadan kurumları yöneteceklerdi. Siyasiler, kamu kurumlarının yöneticileri üzerinde baskı uygulayamayacaklardı.
Özerklik, çağdaş dünyanın yarattığı bir yönetim kavramı idi ve biz de ona sarılmalı idik! Ancak, sonradan belli oldu ki siyasiler;
- Madem özerklik geliyor, onu da kendimize benzetiriz, demişler.
İşte bir örnek.
* * *
Trakya Birlik de özerk statüde örgütlenmiş bir kamu kurumu.
Ayçiçeği konusunda kilit bir kuruluş ve Trakya’nın kalbi.
Trakya Birlik, bağlı kooperatiflerinin önce kendi aralarından seçilen delegelerin seçtikleri yönetim kurulu tarafından yönetiliyor.
Seçilmiş yönetim kurulu da Trakya Birlik’e bir genel müdür seçiyor ve hep birlikte Trakya Birlik’i yönetiyorlar.
Trakya Birlik’in son genel müdürü Cemalettin Uslu idi. Cemalettin Uslu, Trakya Birlik’te 25 yıldır çalışıyordu ve son 10 yıldır genel müdür idi.
10 yıllık genel müdürlük süresinin bitimine sadece 2 ay kala yönetim kurulu tarafından görevden alındı.
Genel müdürü, yönetim kurulu seçmişti, görevden alması da en doğal hakkı idi. Ancak, süresini tamamlamaya sadece 2 ay kala görevden alınması için ya bariz bir yolsuzluk yapmış olması, ya da kuruma büyük zarar vermiş olması gerekir.
Merak ettim, araştırdım. Genel Müdür Cemalettin Uslu döneminde:
- Trakya Birlik, Türkiye ayçiçeği rekoltesinin yüzde 70’ini üreticisinden peşin parayla satın alan bir kuruluş haline gelmiş.
- Ortaklarına 100 trilyon TL’nin üzerinde kredi dağıtır bir kurum olmuş.
- Ürettiği mamullerin satışlarını yüzde 100 artırarak rafine ve margarin toplam satışını 100.000 (yüz bin) ton seviyelerine çıkarmış.
- Türkiye’nin en önemli 100 kuruluşundan biri olmuş.
- 165 bin ton/yıl ayçiçeği kırma kapasitesi 270 bin tona (yatırım devam ediyor) çıkarılıyor. 45 bin ton/yıl olan rafine yağ üretim kapasitesi 87 bin ton/yıla çıkarılmış.
Trakya’da genel dedikodu, yönetim kurulu ile AKP milletvekillerinin siyasi ortaklık kurarak siyasi mülahazalarla genel müdürü görevden aldıkları yönünde!
Görev süresinin bitimine sadece 2 ay kala Yönetim Kurulu Genel Müdürü, neden görevden alındı? Trakya’da bu soru, derin dedikodu yaratıyor.