TARIM sektörünün kan ağladığını inkár eden yok. Tarımda ‘taban fiyatları’ ile ürünlerin büyük çapta devlet tarafından alımı sona erdirilip, tarımsal ürünler ‘dünya fiyatlarına’ terk edildikten sonra Türk tarımı baş aşağı gitmeye başladı. Bu durumun nedenlerini dün yazdım.
Ancak, esas mesele durum tespitinden öte ‘ne yapmalı?’ sorusuna cevap aramaktı.
Kimileri, şu anda uygulanan ‘doğrudan gelir desteği’nin düzeltilmesi gerektiğini, kimileri ise tamamen kaldırılarak yerine başka bir sistemin yerleştirilmesi gerektiğini söylüyor.
* * *
‘Edirne’den Harran’a Yurttan Sesler’ başlıklı bir programla tüm Anadolu’yu gezerek dolaşmayı planlayan ANAVATAN Partisi Genel Başkanı Erkan Mumcu’nun önerisi:
- Tarım sektöründe üretim teşvik edilsin!
* * *
Mumcu’ya göre; tarım dünya fiyatlarına bırakıldığında, serbest piyasada oluşan ‘dünya fiyatları’nın tarımı yönlendireceği varsayılıyordu.
Ancak, başta ABD ve AB olmak üzere dünya fiyatlarını oluşturan ülkeler tarıma büyük sübvansiyon uyguluyorlar. Kendi köylülerine bizden çok ama çok daha ucuz mazot, gübre, tohum temin ediyorlar.
Dünya fiyatları piyasada oluşmuyor, büyük devletler girdilerde sübvansiyon uyguluyorlar, ‘fiyat’ müdahale ileoluşuyor.
Öte yanda, Türkiye ‘vergi politikaları’ gereği tarımda çok pahalı girdi fiyatları oluşturuyor. Örneğin, Türkiye mazot fiyatında dünya şampiyonu.
* * *
Mumcu’ya göre, ‘doğrudan gelir desteği’ ise köylüyü sadece tembelleştiriyor. Dekar başına ödenen 10 milyon TL’nin bu yıl 15 milyon TL’ye çıkması bekleniyormuş.
Mumcu diyor ki: ‘Türkiye’de ortalama tarım mülkiyeti 60 dekar. 60x10 (15)=600 (900) milyon TL alan köylünün bu parayla girdi maliyetlerini karşılayıp ekim yapması mümkün değil. Köylü parayı alıyor ve tarlasını yarıcıya kiralıyor.’
Türkiye’de şu anda kimse borçlanmadan ekim yapamadığı için toprağını işlemek istemiyor.
* * *
Erkan Mumcu, köylünün verimsiz olduğu görüşünü de reddediyor. Dekar başına üretim esas alındığında Türkiye’nin ayçiçeği üretiminde dünya rekortmeni olduğunu söylüyor. Verimin düşük olduğu ürünlerde ise ‘hybrid-melez’ tohum geliştirilmesi için hiç araştırma yapmayan devleti suçluyor.
Avrupa’da dört kişilik ailenin ortalama tarım arazisi 300 dekar iken bizde 10 kişilik ailede ortalama toprak büyüklüğü 60 dekar olduğu gibi ayrıca bu arazi parça parça. Köylü toprağını bir kerede işleyemiyor.
Mumcu’ya göre uygulamalı toprak birleştirilmesi yapılmalı ve verasette toprak tekrar bölünmemeli. ‘Topraktan feragat edecek kardeşlere devlet endüstri şehirlerinde ucuz konut vermeli’ diyor. Böylece köylü sayısı da azalacak. Ama bu politika ancak bilinçli sanayileşme politikası ile birleşirse anlamlı olur, diye de ekliyor.
* * *
Erkan Mumcu’nun esasen önerdiği tarımda üretimin teşvik edilmesi konusunu ise yarın işleyeceğim.