BU ülkede bir kısım insanlar tarafından imzalar suya atılır, sözler günü kurtarmak üzere verilir, sözünden dönen utanmaz, güçlüye tapmak âdettendir.
Eğer, kolay söz verme/sözünden ahval ve şeraite göre geri dönme/sözünden döndüğünüz yüzünüze vurulduğunda pişkin pişkin gülme konusunda şerbetli iseniz sizi kimse tutamaz. “İnsanlar balık hafızalıdır.” Bu sözün mana ve önemini kavradığınız gün istikbal göklerde değil, bizzat avucunuzun içindedir. * * * Şu üç sözün aynı kişiye hem de en tepedeki kişiye ait olması ve bundan dolayı memlekette kimsenin kılını kıpırdatmıyor olması ne demek istediğimin özetidir. “Uygur Türklerinin Çin polisince gösteriler sırasında öldürülmesi bir soykırımdır.” -Temmuz 2009- “Gittim gördüm, Darfur’da soykırım olmamıştır. Bir Müslüman soykırım yapmaz.” -Kasım 2009- “Soykırımlara siyasetçiler karar vermezler. Bu tarihçilerin işidir.” -Mart 2010- (LDP Başkanı Cem Toker’den nakleden Yalçın Bayer -Hürriyet-18.03.2010) Hal böyle ise: * * * Aynı ülkede yarıda kalan “İstanbul Büyükşehir Belediyesi-Diyarbakırspor maçı” hakkında bakanların, iktidar ve muhalefet milletvekillerinin, eski hakemlerin, spor ve siyaset yazarlarının “Özerk Futbol Federasyonu”nun nasıl karar vermesi gerektiğini açıklamalarından sonra aynı minvalde karar veren Federasyon’un “Özerk Federasyonumuz kimsenin etkisi altında kalmamıştır” sözüne kimse istihza ile gülümseyemez bile! Aynı maçla ilgili Vali’nin “900 polis 2-3 kişinin sahaya inmesine engel olamadı ama maçı tekrar başlatmayan hakem malum örgütün ekmeğine yağ sürmüştür” sözleri ile hakemi hedef göstermesi ve bu uyarı üzerine Futbol Federasyonu’nun malum örgütün ekmeğine, hakeme rağmen, yağ sürmemesi ortak devlet aklıdır. * * * Dışişleri Bakanı’nın Ermenistan ile protokolleri imzalarken “mahsusçuktan” imza attığını anlayamayan Amerikalıların Dışişleri Komisyonu’nda aleyhimize karar vermesi “günü kurtarma” güdülerinin onlarda olmadığını göstermekten çok hâlâ modern hayatın en veciz Türk deyişi “Sözün anlamı yoktur, icabında verilir, gereğinde de tutulmaz” sözünün mana ve anlamını çözememelerine bağlıdır. Azerbaycan’a ayrı, Ermenistan’a ayrı konuşmak dünyada kimsenin akıl edemediği “komşularla sıfır sorun” şiarının “yerseniz!” versiyonu olduğunu da ABD hâlâ keşfedememiştir. Türkiye’nin yedi düvele “Başkan Obama ‘soykırım tasarısını’ Temsilciler Meclisi’ne getirmeyecek” açıklamasının ardından ABD Dışişleri’nin “Başkan’ın bu konuda henüz bir kararı yoktur” açıklaması Beyaz Saray ile ABD Dışişleri arasında ne kadar büyük bir kopukluğun olduğunun göstergesidir! ABD Dışişleri’nin, Türk Dışişleri’nin ettiği kelamın üstüne kelam etmeye kalkması açık ve seçik abesle iştigaldir. * * * Bu arada ülkemizdeki kaçak Ermeni işçileri kovma konusunda sarf ettiği abuk sözler nedeniyle özür dilemesini istediği için Başbakan’dan azar işiten Cengiz Çandar’ın sözleri de insanın içini burkuyor: “Bu hiddetli yaklaşım, nice dış ve iç gulyabaniye karşı sizi desteklerken geçerli miydi? O durumlarda ‘yanlışın avukatı’ mıydık?” Bu ülkede imzalar suya atıldığı gibi yılların hizmeti bir kalemde silinebiliyor!