TÜRKİYE’nin son yılların en büyük hava harekátını yaptığı konusunda uluslararası medya neredeyse hemfikir. Ayrıca, bu harekátın bir kendini savunma refleksi olduğunu da hemen kimse inkár etmiyor.
Ancak, hava harekátının bilançosu hakkında görüşler çok farklı.
* * *
Öncelikle şunu belirtmek gerekiyor: Genelkurmay Başkanı Org. Yaşar Büyükanıt, harekát sonrası yaptığı açıklamada ABD’nin Irak hava sahasını Türkiye’ye açtığını, bunun da harekátın ABD tarafından onaylanması anlamına geldiğini söyledi.
Kamuoyunda da "istihbarat"ın ABD’den geldiği görüşü egemen.
Ancak Reuters’e göre; ABD’nin Bağdat Büyükelçiliği’nden bir yetkili harekát hakkında kendilerine sadece önceden bilgi verildiğini, herhangi bir kararı onaylamalarının/izin vermelerinin söz konusu olmadığını söylüyor.
ABD, hava harekátına askeri bir tepki vermediğine göre, onaylamasa bile, itiraz da etmediği aşikár. Ancak, Büyükanıt’ın açıklamalarının ABD makamlarınca bu şekilde reddedilmesi hoş değil.
Belli ki ABD "tavşana kaç, tazıya tut" oyunu oynuyor.
* * *
Batılı kaynaklar, sivil köylerin bombalandığını, bazı okulların ve evlerin yıkıldığını, hayvanların telef olduğunu, buna mukabil PKK kamplarının fazla zarar görmediğini de yazıyor. Ölü sayısını ise 1 ile 7 arasında veriyorlar.
Sivillerin yaşadığı köyler gerçekten bombalansa idi ölü sayısı bu kadar az olur muydu?
* * *
Benim meramım, Türkiye’nin yaptığı operasyonu sonuçları ile birlikte dünyaya "anlatmakla" da mükellef olduğunu vurgulamaktır.
Doğaldır ki, Kürt ve özellikle PKK’lı unsurlar harekátı küçümsemek, sivillerin büyük zarar gördüğü propagandasını yapmak durumundadırlar.
Şimdiden, zarar gördüğü iddia edilen köylerin enkaz fotoğrafları Batı medyasına servis ediliyor.
Nokta istihbarat yaptığını söyleyen Türkiye’nin ilk 24 saat içinde tam olarak öldürülen PKK’lıların sayısını veremese de, bombalanan PKK kamplarının adlarını ve gördükleri zararı yansıtan uydu fotoğraflarını dünyaya dağıtması gerekirdi.
Bu harekátın bilançosu bir an önce çıkmalıdır ki teröristler kendi geleceklerini ve PKK’nın gücünü sorgulamaya başlasınlar, PKK moral açıdan da vurulmuş olsun.
Geciken açıklamalar moral etkisini büyük çapta yitirir.
* * *
Benim bu harekáttan aldığım en büyük keyif, Türkiye’nin Ortadoğu’da en büyük güç olduğunu yedi düvele duyurmasıdır.
Bu köşeyi biraz olsun takip edenler bilirler ki, gönlümde Türkiye’nin Ortadoğu’da en etkin emperyal devlet olarak kabul görmesi yatar.
Hava harekátı, kullandığı teknoloji ve teknolojiyi yöneten insan sermayesi açısından sadece PKK’ya değil, bölgedeki dost-düşman bütün devletlere de Türkiye’nin üstünlüğü konusunda uyarıcı mesaj vermelidir.
Bunun içindir ki harekátın ulaştığı sonuçların neler olduğu da ivedilikle dünyaya inandırıcı bir üslupla duyurulmalıdır. Yoksa, Batı medyasından edindiğim intiba, bu harekátı karşı propagandayla küçümseme konusunda psikolojik savaş anında başlamıştır.
* * *
Kaç adet PKK kampı, ne kadar zarar gördü? Soru budur!