Şenol Demiröz TRT tarihinin gördüğü en başarısız genel müdürdür!
Ayrılmasına üzülen hemen hemen kimse yok!
Ancak, nerede ise tüm bürokrasiyi kapsayan ‘yönetememe’ sorunu Şenol Demiröz’ün istifası ile bitecek mi?
Tek başarısız bürokrat Şenol Demiröz mü?
Başarısız bürokratları atayanların sorumluluğu yok mu?
* * *
Özel işletmelerde insan yönetimi alanında değişmez bir kural vardır:
Başarısız yöneticiyi seçen/atayan kişi/kurum başarısız perfomanstan müteselsil olarak sorumludur zira kefil olmuştur.
* * *
Şenol Demiröz’ü atamamak için Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer ısrarlı olmuştu. Başbakan da inatla Şenol Demiröz’ü savunmuştu. Zamanında, ‘Bırakın seçilmiş yönetim istediği bürokrat ile çalışsın’ diye Cumhurbaşkanı’na sitem eden kişiler arasında bulunan bir kişi olarak şimdi Cumhurbaşkanı’na karşı mahcup duruma düşmüş kişiler arasında da varım.
Ancak, ‘seçilmiş yönetimin istediği bürokrat ile çalışma’ hakkı ‘o bürokratın başarısız performansının sorumluluğunu da taşımayı’ gerektirir.
Şenol Demiröz’ün başarısızlığı aynı zamanda Recep Tayyip Erdoğan’ın başarısızlığıdır! Yetkinin olduğu her yerde sorumluluk da vardır!
* * *
Cumhuriyet tarihinde ‘vekalet’ mekanizması ile en fazla bürokrat çalıştıran AKP hükümeti yine Cumhuriyet tarihinin ‘Benden olsun taştan olsun’ mantığı içinde en fazla liyakatsiz/çapsız bürokrat çalıştıran hükümeti olmuştur!
‘Yetki bende olsun ama sorumluk almam’ mantığı ilk kez ‘hızlı tren kazası’ndagörüldü.Tüm uzmanların aksine uyarılarına rağmen hızlı tren lehine karar verme konusunda yetkili olanlar kaza ertesinde sorumluluk alma cesaretini zerre kadar gösteremediler. Bakalım ruz-i mahşerde nasıl hesap verecekler!
* * *
TRT, THY ve benzeri teknik kurumlarda yaşanan rezaleti bir kenara koyalım; bugün Başbakan Müsteşarı sıfatı ile ülkenin en tepesinde oturan bürokrat, akademik dünyada yüz kızartıcı suçlar kategorisine giren intihal/aşırma suçu iki üniversite tarafından karar altına alınmış bir kişidir. Ama hálá görevde!
Neden? Yine Başbakan öyle istiyor da ondan!
Türkiye’nin dış politikasını da ‘Bizden olsun taştan olsun!’ mantığı ile çapsız insanlar yönlendiriyor. Yeniden azıtan PKK terörünü başımıza bela eden faktörün ‘stratejik derinlik’ adı altında kakalanmaya çalışılan kakofoni siyaseti olduğunu açıkça telafuz etmesek dahi hepimiz biliyoruz.
* * *
Türkiye’de bürokratik yönetim durdu. Maalesef, liyakatsiz insanlar konunun uzmanlarını kovdular.
Ancak, bu durumun esas sorumlusu çapsız bürokratlar değil, bizzat hükümet ve onun başı Başbakan’dır!
Bürokrasiyi yönetmek için ‘milli görüşçü belediyecilik’ yeterli olmuyor!
Atama yetkisi varsa, atayan atananın performansında da sorumludur!