MAALESEF, Başbakan’ın bile bir kez boşluğa düşerek ‘aydınlar toplantısında’ kullandığı ‘demokratik cumhuriyet’ sözcüğü PKK güdümünde yeni Kürt politikasını belirliyor ve yine Başbakan’ın kullandığı alt kimlik-üst kimlik tanımını tıkıyor.
Kopenhag Kriterleri ile yetinmeyen bazı Kürt unsurlar yukarıdaki tanıma Uyum Yasaları dışında bir anlam yüklemeye çalışıyorlar.
Onlara göre ‘demokratik cumhuriyet’ iki milletin (Türk ve Kürt) kendi milli kimliklerini demokratik haklar çerçevesinde koruduğu bir cumhuriyet rejimi!
O zaman da mesele şu cümlede tıkanıyor:
‘Sorun bir ulus (milli) devlet olan Türkiye Cumhuriyeti tek milletli (Türk) mi yoksa çift milletli (Türk ve Kürt) bir ülke midir!’
* * *
Şimdi meselenin iç boyutunu burada donduralım ve biraz da dışarıya bakalım.
1999’da uykuya yatırılan PKK neden şimdi tekrar aktif hale geldi?
1999’da Türkiye’nin PKK’nın üzerine gitmesine yardımcı olan, hatta Apo’yu yakalayıp bize teslim eden ABD!
Ancak, 2004 sonlarına gelindiğinde aynı PKK’nın tamamen ABD denetimi altında olan Kuzey Irak’ta yeni koşullar altında, yeni bir strateji ile tekrar aktif hale geldiğini görüyoruz.
Açıkça ifade edersek; Kuzey Irak’ta yerleşik PKK’ya ABD engel olmuyor veya olamıyor!
ABD yetkilileri Irak’ta El Kaide, eski Baas unsurları ve hatta yer yer Şii militanlar ile uğraşırken, huzuru temin edebildikleri tek bölge olan Kuzey Irak’ta Kürtleri rahatsız etmek istemediklerini, üstelik PKK ile mücadele etmek için yeterli enerjilerinin olmadığını söylüyorlar.
* * *
Ancak, şahsi kanaatime göre ABD içinde bazı unsurlar, daha açık yazalım; Pentagon üzerinde kısmi etkisi olan neo-conlar ‘PKK kartını’ ceplerinde tutmak istiyorlar. Bu tavırları 1 Mart Tezkeresi’nin basit bir intikamı değil, pragmatik yaklaşımları ‘gelecek’ ile ilgili ‘Türkiye hesapları’ yapmalarını sağlıyor.
Neo-conlar ABD içinde çok sıkışmış vaziyetteler ve 2006 yılını bu gerçek çerçevesinde planlamak zorundalar.
Neo-conların kibirli ve kendilerini olduklarından daha bilgili/akıllı gören politikaları artık Pentagon ve Cumhuriyetçi Parti içinde dahi tartışılıyor.
Bazı ABD’li askerler neo-conların Pentagon’un tüm yerleşik planlarını kenara iterek, kendi bildikleri üzere Irak’ı işgal ettiklerini, örneğin büyük bir aymazlıkla Irak’ta kendi yanlarına çekmek üzere planlanmış Baas’a bağlı askeri ve güvenlik güçlerini yok ederek illegaliteye ittiklerini ve karşılarına aldıklarını düşünüyorlar.
Cumhuriyetçiler 2006’da Irak’tan kısmi asker çekmek için karar alıyorlar. Bush, rekor oyla tekrar seçildikten sadece 1 yıl sonra kamuoyunun desteği konusunda en düşük dönemini yaşıyor.
2006’nın ilk aylarında Bush’u istifaya zorlamak için ABD’de hazırlık yapıldığı biliniyor.
* * *
Neo-conlar 2006 yılında Irak’tan çekilmeye başlamak zorunda kalabileceklerini öngörerek, bölgede kendi menfaatlerine çalışan unsurları bir nebze olsun koruyabilmek için Türkiye’yi ‘işin içine’ sokmayı planlıyorlar.
PKK’nın son ataklarına Türkiye’ye ‘gel, gel’ yapmak için göz yumulmaktadır!