ABD Dışişleri Bakanı Condoleezza Rice Ankara’ya yaptığı kısa seyahat sırasında yeni bir bakan olarak ivedilikle şahsi tavrını ortaya koymayı hedeflemiştir.
Kapalı kapılar ardında ne konuşulduğunu bilemem.
Ama kamuoyu önünde söyledikleri ve söylemedikleri ile, tabii ki ABD Başkanı ile paralel olarak, kendi politikalarını ortaya koydu.
Söyledikleri ve dahi söylemediklerinden neler anlamak lazım?
* * *
Benim yorumlayarak anladıklarım şunlar:
1) ABD Türkiye’nin PKK ve Kerkük ile ilgili özel taleplerine doğrudan tepki vermek durumunda değildir.
2) Ancak, ABD ve Türkiye, illa ki yeni Irak yönetimi ile birlikte teröre karşı ortak tavır alabilir. (30 Ocak seçimleri sonrası kurulacak Irak Hükümeti’ni tanıyın ve iyi ilişkiler içinde olun. -C.Ü.)
3) Terör konusunda işbirliğinin hayata geçebilmesi için ‘terör ile mücadele’ başlığından İran ile Suriye’nin teröre dolaylı katkılarını ve PKK yanında El Kaide ve Filistinli Terör Örgütleri’ni bir arada tanımlamak ve hepsi ile topyekûn mücadele etmeyi anlamak lazımdır. (ABD, PKK’yı terör örgütü olarak kabul ediyor ama diğer örgütlerden ayırt ederek salt onunla mücadele etmeyecek. -C.Ü.)
* * *
4) ABD, kendi çıkarları açısından Irak’ın bütünlüğünden yanadır.
5) Irak’ın alacağı şekil ise (ABD’nin doğrudan kontrol edeceği -C.Ü.) Anayasa süreci ile belli olacaktır.
6) Kerkük’ün gelecekte nasıl bir yapı kazanacağına da Irak halkı bir bütün olarak karar verecektir. (Kürtler de fazla heveslenmesinler, bu konuda henüz karar verilmemiştir -C.Ü.)
7) İran’a yakın sürede saldırılmayacaktır. Ancak, saldırı ihtimali Bush’un masasından kalkmamıştır. (Şimdilik sadece halkı yönetime karşı kışkırtma ve uluslararası yaptırımlar söz konusudur. Ancak, Bush dönemi bitmeden, şu veya bu şekilde, İran meselesi ABD çıkarları doğrultusunda muhakkak çözülecektir -C.Ü.)
8) KKTC halkına yönelik, iyi niyet dışında, Kıbrıs’taki Türkleri rahatlatacak somutbir ekonomik plan henüz yoktur. (Kıbrıs’ta ne yapılacağı Türkiye ile genel ilişkiler çevresinde belirlenecektir -C.Ü.)
9) 1 Mart Tezkeresi bizi, tabii ki üzmüştür. (Bizi Kürtlere siz ittiniz -C.Ü.)
10) Ancak, ilişkilerin tümüne bakarsanız, 1 Mart Tezkeresi ertesinde biz sizi hem AB, hem de IMF önünde savunduk. (Biz affedici büyük bir ülkeyiz. Ancak, unutmayın ki biz olmadan AB üyeliğiniz de, ekonomik krizleriniz de -IMF- o kadar kolay çözülmez -C.Ü.)
* * *
Benim anladığım ABD ‘yeni dönemde’ iman tazelemek istiyor!
Rumsfeld’in 1 Mart Tezkeresi ile ilgili hafta içinde söylemiş olduğu ‘spekülatif sözler’ Rice’ın Ankara’da söyleyeceklerine altyapı oluşturdu.
CondeleezzaRice diyor ki: ‘Bize İran, Suriye, Filistin’in başı çektiği radikal Ortadoğu politikalarımızda yan çizmeden yardımcı olmazsanız biz size Kuzey Irak, Kerkük, KKTC, AB ve hatta IMF konularında yardımcı olmayız!’