Referandum sağlıklı sonuç verir mi?

DÜNKÜ yazımda yargı reformu adı altında, yargının tamamen yürütmenin sultası altına gireceğini savundum. Zira yapılmak istenen TBMM’nin (iktidarın) HSYK, Anayasa Mahkemesi gibi kurumlara üye seçebilmesini temin etmektir. Böyle bir reform sadece sivil vesayetin pekişmesine yardımcı olur.

Haberin Devamı

Görüşüm ilave üyelerin sadece bir kısmını TBMM, dolayısıyla iktidar seçse de geçerlidir.
Kendisini de zaman zaman denetleyecek yargı erkine yürütmenin herhangi bir oranda müdahale etmesine karşı olduğum gibi TBMM tarafından seçilecek üyelerin “iktidarın adamı” kabul edilerek ayrıcalıklı addedilmesinden de korkarım. Çoğu zaman da töhmet altında kalırlar. Yargı kararlarını tanımayan RTÜK’ün hali ortadadır.
* * *
Yargı reformunu referanduma götürmeye kalkmak da, kanımca, önemli mahsurlar taşımaktadır. Şöyle ki:
1) Sonradan kanun, yönetmelikler, talimatlar vb. ile tarif edilmek durumunda olan bir Anayasa değişikliği özünde derin teknik ve felsefi değerler taşıyacaktır. Uzmanlık gerektiren konular uzman olmayanlarca nasıl oylanır? Örneğin, TÜBİTAK’a, Atom Enerji Kurumu’na üye seçme yöntemi halk tarafından oylanabilir mi?
* * *
2) Çoğunluk oylamaya “evet” dese (%51) ve hukuk kurumlarına üye seçme hakkını diğerleri yanında, TBMM’ye, dolayısıyla iktidara verse bu hakkı teslim etmek istemeyen ve referanduma “hayır” diyenlerin (%49) “bağımsız mahkemelerde yargılanma talebi” görmezden gelinebilir mi? İsviçre’de çoğunluk referandum yolu ile minare yapılmasına karşı çıkınca azınlığın (Müslümanlar) hakları kısıtlanmadı mı?
* * *
3) Araya “rüşvet maddeleri” (örnek: memura sendika hakkı) sıkıştırılınca, bu uğurda referanduma “evet” diyenlerin hukuk reformuna sahip çıktıklarını nasıl iddia edeceğiz?
* * *
4) Oylamada, mecburen bir sürü madde aynı anda oylanacak. Maddelerin bir kısmına “evet”, bir kısmına “hayır” diyecekler nasıl oy kullanacak? Maddelerin teker teker oylanması mümkün olur mu? Bu durumda kafalar daha beter karışmaz mı?
* * *
5) Referandumun hükümete güvenoyu oylamasına döneceğine adım gibi eminim. Hem iktidar hem muhalefet, referandumu bu yöne ister istemez çekecektir. Kitleler de “yargı reformu”nu düşünerek değil, ya iktidarı güçlendirmek ya da düşürmek için oy kullanacaktır. “Güvenoyu” saikli bir referandum nasıl “reform” yapar? Tarafgir seçmen nasıl teknik bir konuda karar verir?
* * *
6) Görünen o ki, “dokunulmazlıklara” yine dokunulmayacak. Araba kazası yapan sarhoş bir milletvekilini bile yargılayamayan “yargı reformu”na kim inanır? Adi suç işlemiş bir milletvekilinin yargılanamadığı bir ülkede yargı nasıl adil olur? Yargıdan bizzat kaçan bir Başbakan’ın yargıya çekidüzen verme fikri nasıl yorumlanır?
* * *
Ben yargı erkini tamamen yürütmeye teslim etmeye yönelik girişimleri hazmedemediğim gibi paçal referanduma da karşıyım. Yukarıda saydığım nedenlerle referandumun sağlıklı bir sonuç vereceğine inanmıyorum.
Yapılacak tek şey vardır:
“12 Eylül Anayasası” toptan değiştirmeli ve yeni, bütün bir anayasanın altına imza atmak için halk oylamasına gidilmelidir!

Yazarın Tüm Yazıları