BU haftaki tüm yazılarımı, içerideki nahoş gelişmelere rağmen, dış politikaya ayırdım, zira geçen hafta yaşadığımız Obama haftası bazı Türk aydınlarını çığırından çıkardı ve ülkede tam bir Obamania yaşandı.
Aydınların bir kısmı halkı yanlış ve tehlikeli bir yönde şartlandırdılar.
Evet, ziyaret çok önemliydi, yeni dönemde herkes kendine yeni roller çıkarmak zorundaydı ama Obama’ya düzülen methiyeler en çok Amerikalıları güldürüyordu.
Tarih önünde vurgulanması için önem verdiğim bazı yazarlardan alıntılar yapmak istiyorum.
* * *
"ABD Başkanı Barack Hüseyin Obama’ya büyük bir hayranlık duyduğumu gizlemiyorum. Bana göre Obama, genç yaşımdan itibaren tanımak fırsatını bulduğum Amerikan toplumunun en iyi niteliklerini temsil eden olağanüstü bir lider."( "Teşekkürler Başkan Obama", Şahin Alpay, Zaman, 09.04.2009)
"Dış politika için şu kadarını söyleyeyim: ABD Başkanı’nın ziyareti, Medeniyetler İttifakı projesindeki Türkiye rolünü muhkemleştiren, dünya barışı için Ankara’yı Washington ile örnek-model bir ortaklığa yükselten yeni bir durumu işaret ediyor. İç politika için belki bugünden iddialı bir laf olacak ama söylemeliyim: Obama’dan önceki Türkiye’yi unutunuz, Obama’dan sonra yeni bir Türkiye var. (Hüseyin Gülerce, Zaman, 09.04.2009)
"Bu dönemi başlatan Amerikan Başkanı’nın bir ’ilk’ olan ’tarihi’ Türkiye ziyaretinin verdiği izlenimi üç sözcükle ifade et deseniz, Obama için şu ’3 D’yi söylerdim: Dürüst, duyarlı, dost..." (Cengiz Çandar, Radikal, 07.04.2009)
* * *
Önemli yazarlar doğru dürüst tanımadıkları ve daha işin başında olduğu için ne yapacağını Amerikalılar dahil hiçbirimizin bilmediği bir Başkan için methiyeler düzdüler.
Halbuki Obama muazzam bir siyasi kıvraklık içinde bize eski ABD mutfağının söylediklerini tekrar ediyordu:
1) Rusya’nın denetimi dışına çıkabilecek Türkiye-Ermenistan-Azerbaycan enerji yolunu aç. Bak elimde 24 Nisan kozu var. Ama ben ABD’nin üstün çıkarlarını düşünmek istiyorum.
2) Belirli bir süreç içinde Irak’tan askerimi çıkarmak istiyorum. Ancak ABD’nin yüksek çıkarları gereği orada denetimi katiyen yitiremem. Bu konuda beraber ne yapabileceğimizi Savunma Bakanım Gates ülkenize gelince görüşürüz. Kuzey Irak’a enerji yoğunluğu nedeniyle (Irak’ın toplam petrol ve doğalgaz rezervinin %20’si orada) ayrı bir önem veriyorum. Orada özel yardıma ihtiyacım var. Sen önce kendi Kürdünü memnun et. PKK’yı beraber hallederiz ama unutma ki, illa ki Kuzey Irak benim için çok önemli.
3) Bana Afganistan’da muharip güç lazım. Bu konuda da neler yapabileceğinizi yine Gates’e bildirirsin.
4) İncirlik konusunda senden geniş çaplı beklentilerim var.
5) İran-Suriye ve Hamas-Hizbullah ile görüşmende bir sakınca yok. Ancak İran’la ilişkilere dikkat et. Zaten onlar da senin arabuluculuğunu istemiyorlar, sen sadece habercisin.
Ben, herkes Obama’ya methiyeler düzerken günlerdir bunları millete hatırlatıyorum.
* * *
Allah’tan durumu Cengiz Çandar fark etmiş ki 7 Nisan günü yazısına "Barack Hussein Obama; Dürüst, Duyarlı, Dost?" diye başlık atarken sadece 1 hafta sonraki yazısına 14 Nisan günü "Obama Türkiye’ye niye mi geldi? Afpak* ve Irak için..." diye başlık atıyor. (Afpak* = Afganistan+Pakistan)
Zira ona Türkiye uzmanı eski Büyükelçi Morton Abrowitz böyle söylemiş!
Dilerim, diğerleri de Obama rüyasından çabuk uyanırlar!