Nihayet başörtüsü ile türbanı ayırt ediyoruz

ALLAH Erzurum Üniversitesi’nde anneyi okula almayan işgüzar idareciden razı olsun. Önce haklı olarak hükümeti isyan ettirdi, zırva tavra karşı muhalefet gereken tepkiyi verdi, asker de benzer minvalde görüş bildirdi.

Hemen herkesin birleştiği ortak nokta kimsenin başörtüsüne itirazı olmadığı yönünde. İtirazın; sadece ülkede çok önemli bir nüfus tarafından siyasi bir simge olduğu genel kabul gören türbana karşı olduğu belirginleşti.

29.06.2004
tarihinde AİHM; türbanı yüzünden okuldan atılan bir hanımefendinin itirazını reddedince bu köşede 03.07.2004, 05.07.2004, 08.07.2004 ve 10.07.2004 tarihlerinde bir dizi yazı yazdım. Benzer görüşlerimi her ortamda bildirdim.

AİHM kararlarının Türkiye’ye yol gösterici olduğunu ifade edip, ortak bir çözüm aranması gerektiğini ifade ettim.

Yazılarıma iki taraftan da kızgın yanıtlar gelmişti, o an itibarıyla toplum uzlaşmak istemiyordu.

Bir yıl sonra görüyorum ki, Erzurum Üniversitesi’nde haddini aşan bir görevlinin yarattığı mihnet belki de bir nimete dönebilir!

* * *

Hatırlatmakta fayda var; AİHM ısrarla diyor ki:

‘Bireyin inanç veya dinini belli eden/gösteren (manifest) tavırları toplumun diğer bireyleri tarafından kendi din anlayışları veya kişisel hak ve özgürlükleri için bir kısıtlama teşebbüsü olarak algılanabilir.

O halde devlet; dinini veya inancını belli eden/gösteren (türban-C.Ü.) tavırlara kısıtlama getirebilir.’

AİHM, kararının hemen her gerekçesinde ‘başkalarının tehdit algılaması’ kavramına başvuruyor ama ben özellikle şu gerekçeleri vurgulamak istiyorum:

‘Çeşitli dinlerin bir arada yaşadığı demokratik toplumlarda; bir kişinin din veya inancını belli etmesi/göstermesi, diğer grupların çıkarlarının uyum içinde ifade edilebilmesi açısından ve herkesin inancına saygı duyulmasını garanti etmek amacı ile kısıtlanabilir...

...(diğer dinlerle ilgili eski AİHM kararlarına atıfta bulunularak)...dava kararlarında da görüldüğü gibi; demokratik toplumlarda, eğer bu durum diğerlerinin hak ve özgürlüklerine, kamu düzenine ve toplum güvenliğine ters düşüyorsa devletin İslami başörtüsü (türban) takılmasına kısıtlama getirmesini konvansiyon kurumları doğru bulmaktadır...’

* * *

Öte yanda Allah’ın Müslümanlara emri de diyor ki:

Nur süresi Ayet 31:

‘Mümin kadınlara da söyle:

Bakışlarını yere indirsinler. Cinsel organlarını/ırzlarını korusunlar. Süslerini/ziynetlerini, görünen kısımlar müstesna, açmasınlar. Örtülerini/başörtülerini göğüs yırtmaçlarının üzerine vursunlar... Ey müminler, Allah’a topluca tövbe edin ki kurtuluşa erebilesiniz!’ (Diyanet meali)

* * *

Ayrıca yine devletin Diyanet İşleri’ne bağlı Din İşleri Yüksek Kurulu kendisine sorulan sorulara verdiği cevaplarda her seferinde ‘başı örtmenin Kuran emri’ olduğunu teyit etmiştir.

Dilerim; ortak bir noktada buluşmak gerektiğini nihayet kavrarız!
Yazarın Tüm Yazıları