Netice odaklı dış politika açısından İran!

DÜN Ahmet Davutoğlu’nun “çok merkezli politikası”nın bir türlü sonuç alamadığı için “netice odaklı dış politika”ya dönüşemediğini yazdım. Netice getirmeyen politikaların sadece iddialı sözlere dayanan retorikler yarattığını belirttim.

Haberin Devamı

Dün Ermenistan ile imzalanan protokolleri örnek verdim. Davutoğlu’nun alelacele imzaladığı protokollerden vazgeçmek için aradığı bahaneleri vurguladım.

Ahmet Davutoğlu’nun kâh “ideolojik dış politika”, kâh “reel dış politika” uygulama çabaları eninde sonunda duvara tosluyor.

Kaçamayacakları çelişkiler eninde sonunda önlerine çıkıyor!

* * *

Bugün ise İran’ı örnek vereceğim.

Davutoğlu politikaları uzun süre dünyaya İran’ı nükleer hevesinden caydıracağı intibaı vermeye çalıştı. ABD ve AB’den bu konuda süre istedi. Obama İran’la pürüzleri gidermek için 2009 sonuna dek diplomasiyi deneyeceğini açıkladı. Arabulucu olarak Türkiye’yi kabul etti.

Türkiye de her fırsatta İran’ı savundu, uluslararası platformlarda adeta İran ve Hamas’ın avukatlığına soyundu.

Haberin Devamı

Ancak, yağmadı yağmur, esmedi rüzgâr!

* * *

İran Cumhurbaşkanı Mahmud Ahmedinejad zenginleştirilmiş uranyum üretimine başkent Tahran’daki Natanz tesisinde başlanması için talimatını verdi ve İran, dün itibarıyla uranyum zenginleştirme oranını % 3.5’tan % 20’ye yükseltmek için çalışmaları başlattı. Nükleer yakıt için kullanılan zenginleştirilmiş uranyum, % 80 oranına çıkarıldığında nükleer bomba yapımında da kullanılabiliyor.

İranlı temsilci Ali Asker Sultaniye de evvelsi gün Uluslararası Atom Enerjisi Kurumu’na (UAEK) kararı resmen bildirdi.

Buna karşılık; ABD ve Fransa, İran’a karşı yeni ve daha sert BM yaptırımları için düğmeye bastı. Fransa ve ABD dün yaptıkları ortak açıklamada “İran konusunda hemfikiriz. Nükleer programa karşı yeni ve güçlü yaptırımlar üzerinde çalışmaktan başka seçeneğimiz yok” dedi. Fransa
Dışişleri Bakanı Bernard Kouchner de, “İran’ın % 20 zenginleştirme kapasitesi yok. Bu bir şantaj ve olumlu sonuçlar vermeyecek. Müzakerelerin olmayacağını gördükten sonra yapabileceğimiz tek şey yaptırım uygulamak” dedi. (Hürriyet-09.02.10)

Web gazetelerine göre (Hürriyet) Ahmet Davutoğlu, “Çözüm için çaba arayışındayız, bu akşam (9 Şubat) İran’a gidebilirim” demiş. Olmazsa Kazakistan dönüşü Tahran’a geçeceğini belirtmiş.

Haberin Devamı

* * *

Bazı ülkelere göre İran uzun süredir Türkiye’nin uyarılarını dinliyormuş gibi yaparak, açıkçası Türkiye’yi kullanarak, BM Güvenlik Konseyi’nin uranyumu yurtdışında zenginleştirme teklifine sıcak baktığı, hatta bu ülkenin Türkiye olabileceği izlenimini yarattı. Ancak aynı İran, aniden işlemi kendi ülkesinde yapacağını açıklayarak süper güçlere bir kez daha çalım attı.

Hürriyet Gazetesi’nin verdiği bilgi notuna göre de:

Nükleer bir savaş başlığının ayrılabilir çekirdeği için % 90 oranında zenginleştirilmiş uranyum gerekiyor. İran’ın yapacağını ilan ettiği % 20’lik zenginleştirme Tahran’daki Natanz tesisindeki 2000 santrifüjde bir yıl sürecek. % 20’den % 90’a ulaşmak ise 500-1000 santrifüjle sadece 6 ay alıyor.

Haberin Devamı

Bakalım Ahmet Davutoğlu İran’ı uranyum zenginleştirme oranını % 3.5’tan % 20’ye yükseltmekten vazgeçirebilecek mi?

 “Netice merkezli dış politika” somut kararlar bekler!

Yazarın Tüm Yazıları