DÜNKÜ yazımda Müslüman Kardeşler’in (İhvan) yaşayan en eski İslami örgüt, Mısır’daki en köklü siyasi yapı olduğunu, teröre hiçbir zaman başvurmadığını, yaşadığı gelişim içinde üç ana unsura dönüştüğünü yazdım.
Bu unsurlar:
i) En muhafazakâr kesim olarak Da’wa,
ii) Mevcut siyasi yapıya uyumlu pragmatik muhafazakârlar ve
Da’wa tabana en fazla hâkim unsurdur. Örgütün kılcal damarlarını oluşturan mahalle komiteleri, dolayısı ile gençlik ve köylülük onların denetimi altındadır. Reformistler ise İhvan’ın en zayıf halkasıdır.
Yine dün yazdım. Mısır’ın geleceğini tayin edecek diğer yapı ABD ve Batı’nın Ortadoğu’daki çıkarlarını ve ülkede “reformla” tatlandırılmış yeni statükoyu kollayacak Mısır ordusudur.
* * *
Dünyada Mısır ile ilgili garip bir soru tartışılıyor. Mısır yeni dönemde Türkiye’ye mi, yoksa İran’a mı benzeyecek?
Hiçbirisine benzemeyecek ama birisi ile daha yakın ilişki içinde olacak!
Türkiye’nin AKP’si olsa olsa Mısır’ın pragmatik muhafazakârlarına yakın düşer. Herhalde, Mübarek sonrası Mısır ordusunun vesayeti altında kurulacak yeni statüko ile en kolay işbirliği yapacak İhvan grubu da pragmatik muhafazakârlardır.
ABD’nin bu safhada AKP ile yardımlaşma isteğinin nedeni, ABD ve İsrail ile ters düşmeyecek yeni statükoya katılmak için İhvan’ı ikna etme beklentisidir. Ancak, yukarıda belirttim. İhvan’ın ana ve en güçlü kolu klasik Da’wa’cılardır.
İhvan’ın hâkim öğesi hâlâ katı bir ideolojik çerçeve çizen bu gruptur ve halkı onlar örgütlemektedirler. Türkiye Büyükelçiliği bile Kahire’de bir yere gideceği zaman Da’wa kontrolü altındaki Mahalle Komitelerine haber vermektedir.
Herhangi bir ideolojik örgütte, özellikle dine, hele hele İslam’a dayanan bir örgütte demokrasiye, onun olmazsa olmaz parçası laikliğe yer yoktur!
Demokrasi sadece iktidara giden bir araçtır.
* * *
Sanırım Mısır’da değişim iki aşamalı olacak:
1) Birinci aşamada askeri vesayet altında, yine pro-Amerikan, pro-İsrail bir yönetim kurulacak. Mübarek’in iktidardan gitmesi kaydı ile İhvan’ın pragmatik muhafazakar kolu iktidara ortak olacak. Bu safhada Da’wa bu koalisyona itiraz etmeyecek. Bazı göstermelik reformlar yapılacak ama gelir dağılımında bir iyileşme sağlanamayacak. Bu arada İhvan’ın en güçlü ve en muhafazakâr kolu Da’wa, İran’ın da mali desteği ile, mahalle komiteleri üzerinden sosyal yardımlara (gıda, sağlık, konut, eğitim) ve ideolojik çalışmalara devam edecek.
2) İkinci aşamada Da’wa reformcuların (yeni statüko) da ülkeyi düzeltemediği tezi ile demokratik yöntemlerle iktidarı ele geçirecek ve bir daha gitmemek üzere başa geçecek. En büyük başarıları, zaten uzman oldukları gelir aktarımı olacak ve İslami rejimi yavaş yavaş hayata geçirecekler.
Laikliğin söz konusu olmadığı bir “demokrasi” maddi ihtiyaçları karşılanan kitlelere aykırı gelmeyecek.
Bu safhada Mısır İran’a yaklaşacak, Türkiye, hele hele ABD’den tamamen uzaklaşacaktır.
Sonuçta, İran Ortadoğu’yu “gerçek İslam”a kavuşturma mücadelesinde büyük bir adım daha atacak!