Paylaş
Ayrıca, CNN-Türk de, yayımladığı bir haberde AKP’nin yaptırdığı bir anketten “Kürt Açılımı”nı %55 “Olumlu buluyorum”, %45 “Olumsuz buluyorum” sonucunun çıktığını duyurmuş. Gazeteye bilgi veren bir AKP yetkilisi ise anketlerde açılıma en düşük destek oranının %58 olarak gerçekleştiğini söylemiş.
(Milliyet-06.10.09)
Umarım, başta AKP’liler olmak üzere içini görmeden “Kürt Açılımı”na destek verenler bu anketleri dikkatli ve doğru okurlar.
Bütün anketlerde “Kürt Açılımı”na destek verenlerin, destek vermeyenlerden fazla olması kimseyi umutlandırmasın. “Çoğunluk arkamızda” duygusuna kapılmasınlar.
* * *
Zira, bu hali ile “Kürt Açılımı” sadece bir niyet gösterisi. Sadece hedefi belli:
“Savaş bitsin, canlar kaybedilmesin!”
Bu hedefe aklı başında herhangi bir insanın karşı çıkması beklenemez. Karşı çıkanların ya meczup, ya da savaştan çıkar sağlayanlar olması lazım. Dünyanın hiçbir yerinde insanlar barışı hedefleyen iyi niyet sözlerine karşı çıkmaz, çıkamaz.
Bu açıdan bakıldığında anketlerde %100’e çok yakın bir rakamın “Kürt Açılımı”na destek verdiğini belirtmesi gerekiyordu.
Eğer, “Kürt Açılımı” açıklanıp bir “yol haritası”na dönüşebilseydi, madde madde tartışılabilseydi, kimilerinin bazı maddelere karşı çıkması, kimilerinin bazı maddeleri reddetmesi doğal olurdu.
Ancak, sadece hamasete dayanan sözler ile savunulan “Kürt Açılımı”na bile %35-%45 oranında karşı çıkılması çok manidardır.
Demek ki insanlarımızın %35-45 gibi önemli bir oranı “Açılımı” ya:
1) içinde ne olduğunu bilmedikleri gerekçesi ile, ya:
2) arkasında PKK’ya teslimiyet olduğu şüphesi ile, ya da:
3) bir ABD projesi olarak gördükleri için reddetmektedirler.
* * *
Binlerce insanını bu “savaş” nedeni ile kaybeden bir ülkede “barış projesi”ne sarılmayanların oranı bu kadar yüksek ise projeyi sahiplenenlerin oturup “Neyi eksik yapıyoruz?” diye sorgulamaları şarttır.
Başbakan’ın mayıs ayından beri diline doladığı, karşı çıkanları “hain” ilan ettiği bir projenin “şüphe” ile karşılanması Başbakan’a çok şeyler söylemeli.
Başbakan’ın “tamamen insani” amaçla sarıldığını söylediği bir proje ile ilgili %35-45 güvensizlik ifade ediyorsa, Başbakan bunların müzmin muhalif veya “hain” olduklarını ilan ederek yoluna devam edemez.
“Milli Birlik Projesi” giderek “Milli Bölünme Projesi”ne dönüşmektedir.
* * *
AKP, TBMM’nin açıldığı bu dönemde artık ya somut bir yol haritası ilan etmek ya da “proje”yi gündemden kaldırmak zorundadır.
Anlaşılan odur ki, CHP ve MHP’nin muhalefeti önemli bir kesimde anlamlı bulunmaktadır.
Ermeni Açılımı’nın da Kürt Açılımı’nın da anlamsızlaşma yarışına girdiği bu dönemde Hükümet her iki girişiminin özünün doğru olduğunu insanlarımıza anlatmak zorunda.
Ancak, aynı Hükümet kendi imzasını reddedecek kadar çelişkili söylemler veya içi boş hamasi sözler ile milleti çok uzun süre oyalayamayacağını da idrak etmek durumundadır.
Paylaş