YAZIMIN başlığında takdim ettiğim görüş katiyen siyasi bir teklif değil, sadece ortak bir meselemizde hükümetin yararlanabileceğini düşündüğüm samimi bir öneri.
Zira, şurası muhakkak ki DYP Genel Başkanı Mehmet Ağar,
Ortadoğu/Güneydoğu/Kürt/PKK meselelerinde inkár edilemeyecek devlet tecrübesine sahip!
* * *
DYP Genel Başkanı Mehmet Ağar ile yaptığım görüşmede konu haliyle ‘Irak meselesi’ne geldi. FBI, CIA başkanlarının Türkiye ziyaretlerinin medyayı doldurduğu günlerde Ağar ile yapılan sohbet, onun gerek Emniyet Genel Müdürü, gerek bakan seviyesinde ilgili kuruluşlarla yaptığı resmi görüşmelere kaydı.
ABD’nin özel gayretiyle basına büyük bir nümayişle yansıyan ‘ikili görüşmeler’ daha önceleri de yaşanan rutin işlemler arasında imiş. Ağar, kendi katıldığı görüşmelerden örnekler verdi.
Gerek sınırın bu yanı, gerek öte yanı irdelendiğinde Ağar’ın bölgeyle ilgili bilgisi, çeşitli aşiretlerdeki isimlerden kişisel seviyede bahsedecek kadar ileri düzeyde.
İddiası açık ve kesin!
‘PKK’yı bitirmek esasında çok kolay!’
Asıl olan dengeleri gözetmek. 2006 yılının bölge ve Türkiye için çok ama çok kritik bir yıl olacağını kabul ediyor ve endişelerini teker teker sıralıyor.
Uyardığı konularda kendisine hak veriyorum.
* * *
Teknokratların değil ama kilit görevlerdeki seçilmiş siyasilerin tecrübe eksikliğini örnekleriyle vurguladığında kendisini yine haklı buluyorum.
PKK ile mücadelede hukuk dışına çıkıp çıkmadığını sorgulamaya kalktığımda emir komuta zinciri dışında hiçbir eylemi olmadığını vurguluyor.
Ben sormadan o ekliyor:
- Belgeler iktidarın elinde. Devletin bilgisi dışında bir eylem varsa buyursunlar kamuyu aydınlatsınlar.
Ayrıca diyor ki:
-Hadi kendi dokunulmazlıklarını kaldırmaktan korkuyorlar, benim şahsen dokunulmazlığımı kaldırsınlar, mal varlığım ve servetim hakkında istedikleri araştırmayı, soruşturmayı yapsınlar!
‘Mal varlığı’ ile ilgili bir araştırmayı zamanın Maliye Bakanı Zekeriya Temizel’in yaptığını ve araştırma sonunda kendisini tebrik ettiğini belirtiyor. Belli ki soyadının çok yakıştığı Zekeriya Temizel ile şimdi dostlar.
* * *
Toz kondurmadığı bir özelliği olarak ‘demokratik mücadelesi’nide vurgulamak istiyor.
Partisinden dışlandığı bir dönemde dahi bağımsız olarak seçilerek TBMM’ye geri döndüğünü, son seçimlerde çok büyük siyasi zorluklar altında başarılı olduğunu söylüyor.
Devamlı millet iradesine atıfta bulunuyor.
* * *
2006 yılında Ortadoğu’da yaşanacaklar hepimizi derinden etkileyebilir. Bu meselede siyasilerin ‘siyaset yapmak’ yerine ‘devlet adamlığı’na soyunması hepimiz hayrınadır.
Dönem işbirliği yapma dönemidir.
Ortadoğu’da sırat köprüsünden geçtiğimiz bir süreçte keşke hükümet, siyasi rakibi olsa dahi, devlet tecrübesi yüksek insanlardan yararlansa.