Kargalar

YAŞADIĞIM ev daha çok bahçeli evlerin olduğu bir muhitte.

Ulaşmak için deniz seviyesinden 2 km. kadar tırmanmanız gerekiyor. Bunun içindir ki hayvanlarla iç içe bir hayat yaşayabiliyoruz. Ben bu durumdan çok memnunum. Bahçemizde her daim 1 veya 2 köpek bakıyoruz. Bir keresinde 3 köpeğe ulaşmıştık. Uzun yıllar içinde bir sürü ev kedimiz oldu. Şu anda 1 ev kedimiz ve bahçede beslediğimiz 1 köpeğimiz var.

Ayrıca günün belirli saatlerinde bahçemize uğrayan 3-4 sokak kedisi de var. Birisi sonunda bahçeye yerleşti. Ona özel bir yuva yaptık. Sokak kedileri uğradıklarında mama tabaklarında kedi maması bulamazlarsa dikleniyorlar, mırıldanarak şikáyette bulunuyorlar.

* * *

Hayvanları izlemeye bayılıyorum. İnsanlara yaptığım gibi onlara da karakter analizi yapmaya çalışıyorum.

Köpeklerin kadirşinaslığı, içtenliği, dürüstlüğü, bağlılığı çok hoşuma gidiyor.

Ancak kedilerin sınır tanımayan bencilliği, her şeyi kendilerinde hak görüşleri, bağımsız karakterleri de beni çok çekiyor.

Kediler bizzat insanlara, köpekler ise insanlara atfettiğimiz değerlere daha yakınlar.

Ancak, bir istisna var. Köpekler tıpkı insanlar gibi çok çabuk panikliyorlar, kediler ise kolay kolay paniklemiyorlar. Kriz yönetimini kediler, köpeklerden çok daha iyi beceriyorlar.

* * *

Son zamanlarda ise kargalara meftun oldum. Onlar da sürüler halinde dolaşıp rızıklarını temin etmeye çalışıyorlar. Bizim bahçede, onların da damak zevkine uygun düşen iri taneli kuru kedi mamasından her daim bulunduğu için sık sık bizim bahçeye pike yapıyorlar.

Kargalar müthiş zeki yaratıklar. Bir gün oğlumla kapağı kapalı şöminenin içine düşen bir kargayı kurtarma operasyonu yaptık. Zavallı hayvan şömine bacasının yapılış şekli nedeniyle, geri uçup şömineden çıkamıyordu. Düşündük ve sonunda önce terasın kapısını, sonra şöminenin kapağını açtık. Karga ya balkon kapısının açık olduğunu görüp oradan uçacaktı, ya da "bir ev odasında ne işim var benim!" diyerek panikleyecekti. Can derdine düşen karganın oldukça saldırgan olduğunu da biliyordum.

Kapağı açar açmaz karga önce çok şaşırdı. Sonra zıplayarak odanın tabanına indi. Bir bana, bir oğluma baktı. Biz de şaşkın onu gözlüyorduk. Karga bizi gözledikten sonra etrafı kolaçan etti ve bir sürü kapalı pencere yanında açık bir teras kapısı olduğunu keşfetti. Bir hamlede odanın içinde uçarak kapıya yönlendi ve açık kapıdan gökyüzündeki özgürlüğüne süzüldü.

Kurtuluş serüveni sırasında hiç paniklemedi, açık havada kilometrelerce tepeden yerdeki kedi maması tanelerini görecek kadar keskin gözleriyle açık olan kapıyı, kapalı pencerelerden ayırt etti ve bir hamlede, evde hiçbir eşyaya çarpmadan uçup gitti.

Ben de hayran hayran onu seyrettim.

* * *

Yavru kargalara sürünün nasıl uçuş dersi verdiğini de bizzat gözlemledim. Yavru uçmaya çalışırken düşüşe geçtiğinde hemen yetişkin bir karga altına giriyor ve ona bir ağaç dalına ulaşana dek eşlik ediyordu.

* * *

Bir gece evde yalnız uyurken 3. kattaki terasımızda aralıklı "tak tak" sesleri duydum. Tak taklar ve ardından gelen sürtünüş sesleri. Korkmuştum, hem de çok. Ancak, sonunda olayın üzerine gitmeye karara verdim. Terasa ulaştığımda, nereden bulmuşlarsa, bir sürü karganın gagalarındaki cevizleri yukarıdan beton zemine atarak kırdıklarını, sonradan da terasa inerek ceviz içlerini topladıklarını tespit ettim. Ertesi gün teras ceviz kabuklarıyla doluydu.

* * *

Kargalar 100-150 yıl yaşayabilirmiş. Şimdilerde "son padişah"ı görmüş bir karga arıyorum. "Son padişah" ile "en son padişah" arasındaki farkları soracağım.
Yazarın Tüm Yazıları