ELİME geçen her fırsatta Türkiye’nin, sınırlı da olsa, Kuzey Irak’ta PKK’ya bir harekát yapması gerektiğini söylüyorum.
Bu talebimin en önemli nedeni, Türkiye’nin duygusal fay hattında muazzam bir enerji birikimi görmemdir.
Türkiye’de müthiş bir duygusal tepki oluşuyor ve maazallah bu enerji birikimi zamanında boşaltılmaz ise çok feci bir deprem yaşanacak.
Kardeş kardeşi vuracak!
İşte esas o zaman PKK ardına kına yakacak!
* * *
Ben son şehitlerin verildiği gün ilan ettiğim üzere "Kuzey Irak Harekátı" konusunda kimseyi eleştirmeme kararı almış ve bunu açıklamıştım ama kendime koyduğum ambargoyu bu hafta kaldırmaya karar verdim.
Ankara’da gerek hükümetin, gerek ise TSK’nın Kuzey Irak ile ilgili planlarını kendilerinin de doğru dürüst bilmediğinin her geçen gün daha fazla kabul görmesi, gerek Başbakan’ın, gerekse Genelkurmay Başkanı’nın, Başbakan’ın 5 Kasım’da gerçekleştireceği ABD ziyaretine bel bağlamaları kamuoyunda "ciddi bir şey yapılmayacak" duygusunu giderek büyütüyor.
Bu kanı da duygusal fay hattında enerji birikimini katlayarak artırıyor.
* * *
Liberal Kürt dostum Enver Sezgin, yurdun çeşitli illerinde yapılan mitinglerin çok haklı olduğunu ancak giderek "Kürt düşmanlığına" dönüştüğünü, negatif enerji birikiminin Kürtleri de muazzam tedirgin ettiğini söylüyor.
Bir mitingde işleticisi Kürt olduğu için yağmalanan dükkán çok acı bir uyarıdır.
Enver Sezgin’in verdiği bilgiye göre, belirli illere ait şehirlerarası otobüsler geçtikleri bazı yerleşim merkezlerinde taşlanıyorlar.
Bir otobüs, polisin uyarısıyla Türk bayrağı asıyor ama bir Güneydoğu şehrine bağlı olduğu için yine de taşlanıyor.
Yakın çevrelerindeki Kürt ailelerin adreslerinin envanterini tutmak gerekliliğinden bahseden gençlere bizzat rastladım.
* * *
PKK’nın ana amacı bu ülkeyi bölmektir!
Eğer bir gün kardeş kardeşi vurmaya başlarsa bir memleket işte o zaman bölünür!
Bölünmeyi kendi ellerimizle yaratırsak bir nesil olarak tarih önünde hesap veremeyiz.
* * *
Hükümet bu konuda bazı uyarılar yaptı ama bu ses çok cılız çıktı.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, bugüne dek kriz dönemlerini iyi yönetemedi. Zira, hassas günlerde kararlı bir tavır almak yerine hep iki arada bir derede olduğu duygusu yaratıyor. Örneğin, MGK’da sözüm ona alınan "ekonomik ambargo"nunne anlama geldiğini hiçbir hükümet yetkilisinin açıklayamaması Türkiye’nin ne yapmak istediği, hatta bir şey yapıp yapamayacağı konusunda soruları her geçen gün güçlendiriyor.
Öte yanda, Kuzey Irak’a harekát konusunda hükümet ile TSK arasında doğal bir diyaloğun kurulamadığı duygusunun önce içeride halka, sonra da dışarıda yabancı politikacılara yansıması beni çok tedirgin ediyor.
* * *
Kardeş kardeşi vurursa ve siyasiler buna engel olamazlarsa sadece ve sadece PKK kazanır!