İşte yaşadığınız ülke!

Org. İlker Başbuğ TSK’nın moralinin bozukluğundan dem vurarak “Bizde de bazı bilgiler var, gerekirse açıklarım” mealli konuştuktan sonra Başbakan’ın “Benim de bazen moralim bozuluyor, sözlerim yanlışa düşüyor” mealli cevabı Başbakan’ın kendine bağlı bir kuruma karşı zihnindeki tavrı, dolayısıyla zihin haritasını açıkça ortaya koydu.

Haberin Devamı

Başbuğ’un açıklama yaptığı günün akşamı bir arkadaşımla sohbet ederken Başbuğ’un bildiklerini neden açıklamadığını tartıştık ve bir öngörüde bulunduk.

Başbuğ’a yeni bir cevap yakında gelecektir!

* * *


Nitekim, cevap gecikmedi, hatta cevaplar peş peşe aktı.


3.Ordu Komutanı şüpheli sıfatı ile ifade vermeye çağrıldı.


Bazı cemaatleri soruşturan Erzincan Cumhuriyet Başavcısı İlhan Cihaner tutuklandı. Aynı Savcı daha önce JİTEM’i de soruşturmuş.


İki amiral Ergenekon Soruşturması kapsamında 7.5 saat ifade verdiler.


Bunlar sadece son bir-iki günde oldu.

* * *


Türkiye toz duman! Haliyle Türkiye’de fikir/yorum üretenler de toz duman.


Ancak yine de iki ana tez var:


i) Kimilerine göre, Türkiye bağırsak temizliyor, askerin haddi bildiriliyor, ülke pupa yelken demokrasiye doğru yol alıyor.

Haberin Devamı

Bu kesime göre, iddiaların delillendirilmesine gerek yok. Gerekirse hukuk arka plana itilebilir.

Bu görüşe zerre itiraz edenler çıktığında yafta hazır: Ergenekoncu!


ii) Kimilerine göre ise ulusalcılar kuşatılmış, asker kıskaca alınmış vaziyette, gelişmeler tamamen dış komplocular tarafından yönetiliyor, iktidara başkaldıran herkes tutuklanıyor, Adalet ve Kalkınma Partisi’ni, hatta ülkeyi cemaatler teslim almış durumdalar.


Bu kesim de hükümete destek veren tüm aydınların satılmış olduklarını düşünüyor.

* * * 

Bense tam anlamıyla iki arada bir deredeyim.


Adeta araftayım.


Bana göre iki taraf da tamamen haklı değil. İki taraf tamamen haksız da değil.


Ben aynı filmi en son 28 Şubat’ta gördüğümü hatırlıyorum. Sadece taraflar farklı.


O dönemim mağdurları şimdi mağrur! O dönemin mağrurları şimdi mağdur!

* * *


Bırakın eski “ihtilalleri”, kabaca tarih vererek söyleyeyim; en son 28 Şubat 1997 ile 27 Nisan 2007 arasında ülke “askeri vesayet” altında idi.


Ancak 22 Temmuz 2007 gününden beri de gittikçe güçlenen bir “sivil vesayet” dönemi başladı.


Eski mağdurlar mağrur ve hatta gaddar oldular, eski mağrurlar mağdur ve hatta ezik duruma düştüler.


28 Şubat’ın haklı yönleri vardı ama sonunda 2.5 paşanın parmak işareti ile milli irade gasp edildi, hukuk guguk yapıldı.

Haberin Devamı


Ergenekon Davası da bazı “darbe teşebbüslerini” yargılarken benden alkış alıyor ama bu kez de 2.5 sivilin parmak işaretiyle hukukun ayaklar altına alınması beni kahrediyor.


Bizzat “darbe yapanların” yargılanmamasını ise aklım hiç almıyor.


“Ben hep hukukun üstünlüğünü savunuyorum”
dediğimde hemen kimse anlamıyor, “tarafını belli et!” diyorlar.


Hukuk denilen kutsal kavram ülkemizde hep arafta duruyor!


Birilerinin hukuku diğerlerinin hukukunu devamlı dövüyor! 

Yazarın Tüm Yazıları