ADINA ne derseniz deyin; ister dinci terör, ister İslamcı terör, 21. yüzyılda küresel dünyaya karşı onun panzehiri-alternatifi olma iddiasıyla damgasını vuran terör sadece egemen sisteme bir tepki değil, aynı zamanda kendi dünyevi ideolojisi olan bir harekettir.
Selefi ve Vehabbi akımlar; bunlara yön veren Hassan el-Turabi, Mevdudi, Eymen el-Zevahiri, İbn-i Teymiye, Abdullah Azzam ve nihayet Usame bin Ladin gibi eylemciler ve teorisyenler, Müslümanların sadece Hıristiyan ve Yahudi mezaliminden kurtarılmasını değil, tüm dünyada kendi akıllarına uygun bir İslami düzenin kurulmasını hedeflerler. Boş hayallerine göre:
‘Ne zaman ki tüm dünya yekvücut olarak onların aklındaki saf İslama kavuşur, işte o zaman insanlık kurtulur!’.
* * *
İslamcı terör, ne Irak Savaşı nedeni ile örgütlenmiştir, ne de 11 Eylül onun başlangıç günüdür.
Onun hedefi, Müslüman ülkelerin dahi eksik kaldığı noktada ‘öz İslamı’ tüm dünyayı kapsayacak şekilde geliştirmektir.
Bu amaçla inşa edilen stratejilerde iki kilit kelime yön verici rol oynar:
Cihat ve şehadet!
* * *
Cihat, İslamcı terörün mücadele yöntemidir.
Cihat; islamın haklarının korunmasıdır. Teröristlere göre; gereğinde, Kuran’ın aksi hükümleri olmasına rağmen, zor da kullanılabilir.
Hatta İbn-u Tevmiye buyurmuştur ki: ‘Müşriklere ya da müşriklerin dışındaki kafirlere faydası dokunan (Müslümanlar dahil) herkes, yaşlı da olsa, din adamı da olsa veya savaşa katılmaya muktedir olmasa dahi öldürülür.’
Hatta bu kör ideal uğruna diğer insanların hakları hiçe sayılabilir:
‘Cihadın maslahatı için Müslümanların faydasına veya kafirlerin zararına olan herşey yapılır. Çünkü cihadın maslahatı her şeyden önce gelir.’
Kendilerine yonttukları cihat da kendi içinde ikiye ayrılır:
1) Meşr-u müdafaa için cihat.
2) İslamı yaymak için cihat.
Esas olan İslamı yaymak için yapılan cihattır. Meşr-u müdafaa (Irak, Afganistan), zaruret, diğeri ise İslam’a doğrudan hizmettir.
Sunni terör açısından; sadece Türkiye gibi laik Müslüman ülkeler değil, Arabistan gibi İslami esasları sorgusuz sualsiz dünyevi hayata uygulayan ülkeler de doğru ve saf yoldan ayrılmışlardır.
Şii Müslümanlar bile Yahudiler kadar İslam’a zararlı unsurlardır.
* * *
İslamcı terör bugün dünyada en fazla gelişmiş bir teknolojik silahtan çok daha güçlü silaha sahiptir: Şehadete getirilen yorum!
Bakara Süresi-154.ayeti şöyle demektedir:
‘Ve sakın Allah yolunda öldürülenlere ‘ölüler’ demeyin; hayır onlar diridirler. Fakat siz bunun şuurunda değilsiniz.’
Bir inanırın ulaşabileceği en yüksek mertebe gerektiğinde dini uğruna ölmektir. Ancak, Müslümanlar için tek doğrunun ne olduğunu bilme iddiasındaki teröristler bu ayete ‘bizim gösterdiğimiz yolda ölenler’, mealli saçma bir yorum eklemişlerdir.
Dünyada kendi canını hiçe sayan (canlı bomba) insanın vereceği zararı durduracak veya ona engel olacak teknoloji ve yöntem hemen hemen yoktur.
* * *
Terörü sadece bir tepki hareketi olarak görenler çok tehlikeli bir yanılgı içindeler!
Yüce İslam’ı kendi kafaları içindeki ideolojiye alet edenlere en fazla gerçek Müslümanlar dikkat etmek zorundadırlar!
Yine gerçek din adamları da, İslamcı terörün bir tepki hareketi olmadığını ve sapkın ideolojisini cesaretle çıkıp vurgulamalılardır.