Hükümetin ne Kürt ne de Ortadoğu politikası var! (II)

BAŞBAKAN’ın açtığı ‘Kürt sorunu’ sayfası, iyi niyetli ama aceleye getirilmiş, ev ödevi yapılmamış bir çıkıştır. Zaten 2005 Mayısı’nda aniden(!) hortlayan terörü ‘Kürt sorunu’na getirilecek doğru veya yanlış önerilerle göğüslemeye çalışmak sorunun konjonktürel boyutunu şu safhada sadece kışkırtır.

Dikkat edin, ‘Kürt meselesi’ ile ilgili geliştirilen her türlü öneriye Kürtler adına artık sadece PKK taraftarları veya sempatizanları cevap veriyor, onlar pazarlık yapıyorlar.

Kürtçe TV’yi desteklemek, 1997 sonrasını kapsayan af çıkarmak doğru ve vicdani tekliflerdir ama muhatabı katiyen tatmin etmeyecektir. Hedef, Apo’yu kapsayan genel af ve PKK kadrolarının/uzantılarının hiçbir cereme çekmeden, ücret ödemeden siyasallaşmalarına cevaz verilmesidir.

* * *

‘1999’da uykuya yatan PKK terörü neden 2004’ün sonunda yeniden hortladı, son aylarda ise neden azıttı?’ sorusuna, 11 Eylül sonrası dünyada ve Ortadoğu’da değişen koşulları ve bunun ülkemize yansımalarını, hele hele son aylarda Irak’ta zıvanadan çıkan kaosu değerlendirmeden cevap bulmanın teröre panzehir üreteceğini düşünmek nafile gayrettir!

2005 yılının ağustos ayında Irak Savaşı’nın vardığı noktayı, meselenin Suriye ve İran boyutlarını, İsrail’in yeni açılımını değerlendirmeden ve bunlarla ilgili akıllı politikalar üretmeden ‘terörle mücadele’ olmaz.

Terördeki son gelişme doğrudan Ortadoğu’daki gelişmeler ve kaosla ilgilidir!

* * *

Doğrudur; 2005 yılının ağustos ayı itibarıyla türlü kesimler durumdan vazife çıkarıyorlar:

1) Terör dünya çapında nefret kazanırken PKK Avrupa’da yalnızlaşıyor, etkisizleşiyor ve bu durum örgüt içinde telaşa neden oluyor.

2) PKK bir yandan liderlik mücadelesi verirken, diğer yönde siyasallaşmaya çalışıyor. Ortada bölük pörçük bir PKK var.

3) Türkiye içinde AB karşıtı güç odakları PKK’yı kışkırtarak ve kullanarak, TSK’nın tek yanlı kararla Irak’a girmesini ve AB ile iplerin kopmasını umuyorlar.

4) PKK sempatizanı bazı Kürt siyasileri Apo’yu kızdırmadan yan çizmeyi ve legalleşmeyi umuyorlar.

5) Beyinleri 1970’lerde dondurulmuş, varlıkları kendinden menkul Kürt aklı evvelleri ‘Nasıl tekrar önemli olurum?’ sorusuna cevap arıyorlar. (Örn: Orhan Doğan)

6) İyi niyetli bazı Kürt ve Türk ‘aydınları’ şu andaki ‘meselenin’ özünün nihayet yakalandığını zannediyorlar.

* * *

Samimiyetinden katiyen şüphe etmediğim Başbakan Recep Tayyip Erdoğan da bu kakafoni arasında, çapsız danışmanları sayesinde nasıl bir oyuna geldiğini herhalde göremiyor!

Ben bu satırları amaçlı olarak MGK toplantısı sonuçlanmadan yazıyorum.

Orada ne konuşulacağını/konuşulduğunu bilmiyorum.

* * *

Ama her halükárda kendi teklifimi yarın somutlaştıracağım:

Terördeki son gelişme doğrudan Ortadoğu’daki gelişmeler ve kaosla ilgilidir! Türkiye, yanı başımızda her geçen gün beter hale gelen yangına karşı kendi politikalarını geliştirmeden PKK terörüne çare bulamaz!
Yazarın Tüm Yazıları