BUGÜN yapılması gereken tek şey yiğidin hakkını yiğide teslim etmektir.
Eminim, 6 Ekim 2004 tarihi ileride çok ama çok yazılacak, üzerinde düşünülecek, tartışılacak bir gündür.
Muhakkak, bu rapor çerçevesinde yine birbirimizin kaşını gözünü uzun süre oyacağız.
Ama bugün soluklanalım!
Ben şahsım adına; başta Başbakan Recep Tayyip Erdoğan olmak üzere tüm Bakanlar Kurulu üyelerine, hükümete destek olan AKP milletvekillerine ve AB yolunda hükümete çoğu kez sahip çıkan, hatta bazen de yol gösteren Deniz Baykal ve CHP milletvekillerine çok ama çok teşekkür ederim.
Onlar emin olsunlar ki; ileride bugünleri irdeleyecek araştırmacılar açısından birer kahraman olarak anılacaklardır.
* * *
Madem, gün yiğidin hakkını yiğide teslim etme günüdür, eski yıllara da uzanmak gerek.
Bugün soluklanırken; geçmiş yıllarda Gümrük Birliği için büyük mücadele veren Prof. Dr. Tansu Çiller’e, katıldığı son hükümette, katıldığı koalisyona zor da olsa AB yolunda laf anlatmaya çalışan Mesut Yılmaz’a da çok teşekkür ederim.
Doğrudan ilgisi yokmuş gibi gözükse de; ekonomik alanda IMF ile birlikte Türk ekonomisinin düzlüğe çıkarılması sırasında, aynı zamanda Maastricht Kriterleri’ne ayak uydurulması yönünde de mücadele vermiş olan Kemal Derviş’e de çok teşekkür ederim.
Bugün aynı zamanda, bazı yazar, bilim adamı ve düşünürlerimizin tedavülden kalktığı gün olarak da tarihe geçecektir.
Her kim ki; bugün hálá kafasını gömdüğü kumdan çıkaramamaktadır, onlar da bugün tarihe gömülüyorlar.
Ülkenin türlü çeşitli gerici ve faşistleri var.
Bugün hepsi tedavülden kalkmıyor.
* * *
Ancak, aralarında hálá:
1) ısrarla ve inatla AKP hükümetinin gizli bir şeriat ajandası olduğunu beyan edenler,
2) Her fırsatta analarının eteği altına kaçar gibi, askere davetiye çıkaran, askeri uyaran, eski apoletinin altına sığınan tüm postalseverler bugün itibari ile hiçbir anlam ifade etmez hale geliyorlar.
Unvanları ne olursa olsun bu zevat toplum önünde tüm saygınlıklarını yitirdiler.
* * *
Onları da ileride araştırmacılar ‘nerede idik, nereye geldik?’ sorusu içinde irdeleteceklerdir.
Hele hele daha henüz 28 Şubat döneminde birbirinden nefret eden, birbirinin kellesini isteyen insanların şimdi ‘aman Türkiye değişmesin!’ hedefinde birbirlerini referans veriyor olmaları, ilerideki Aziz Nesin’lere epey malzeme oluşturacaktır.
Bugün önemli bir gün. Bugün analiz yapmak, illa ki öküzün altında buzağı aramak yanlış.
Türkiye’nin bugüne ulaşmasında gayret gösteren herkese ama herkese saygılarımı sunuyorum.