Paylaş
Ancak, “reform” her hesapsız popülist girişimde olduğu gibi kısa sürede bütçe açıkları vermeye başladı. Şimdi de Hükümet bütçe açıklarını kapatmak üzere kemer sıkma tedbirleri alıyor. Hükümetin bütçe açığını karşılamak üzere aldığı kararlar şöyle özetlenebilir:
1) Orijinal ve jenerik ilaç fiyatları eşit olacak şekilde referans fiyatın %60’ına indiren, bir başka deyişle orijinalleri %40, jenerikleri ise %20 fiyat düşürmek zorunda bırakan bir düzenleme yaptı.
2) Verilen tüm iskontolara ek olarak sadece orijinal ilaçlardan %13 iskonto talep ediyor.
3) Yapılması öngörülen tasarrufların yükü yaklaşık %75 oranında orijinal ürünlerin ve dolayısı ile yenilikçi ilaçların ve inovasyonun üzerinde etkili olacaktır.
* * *
1) Hastaların yeni ilaçlara erişimini olumsuz etkileme riski doğacak, halen tedavide kullanılmakta olan bazı ilaçlara erişimde ciddi sıkıntılar ortaya çıkabilecek ve hastalar eski tedavilerle yetinmek zorunda kalabilecek.
2) Yeni fiyat kararnamesi paydaşlar arasında tam bir mutabakat sağlanmadan yayınlandığı için Türkiye’deki ilaç endüstrisinin gelişimine, bu alandaki istihdama ve yatırımlara zarar verebilecek.
3) Dağıtım kanallarında iflas ve çöküşlere, dolayısı ile sektördeki tüm paydaşların mağduriyetine yol açabilecek, hastaların ilaçlara erişiminde güçlük yaratabilecek ciddi tehlike ve sıkıntılar ortaya çıkabilecektir.
* * *
Şimdilik askıya alınan Sağlık Uygulama Tebliği’ne (SUT) ilişkin 12.10 2009 tarihinde yayınlanan genelge ise hasta tedavisini riske atıyor. Tebliğ ile farklı uygulama alanları olan ürünlerin birbirinin eşdeğeri olarak aynı grupta yer almaları sağlanmış. Bu uygulamayla hastanın tanı doğrultusunda doğru tedaviyi alması zorlaşabilecektir.
* * *
1) Hastaların ilaçlara erişimini güçleştirmeyecek alternatif çözümler geliştirilmelidir.
2) Alınan kararların ekonomik etkileri ve bunların orijinal ve jenerik ilaç sektörünü ne ölçüde etkilediği titiz bir şekilde hesaplanmalıdır.
3) Bu hesaplar tarafsız kaynaklar tarafından doğrulanmalıdır.
4) Alınan ve alınacak kararlar orijinal ve jenerik ilaç üreticileri arasında ayrımcılık yaratmayacak şekilde tasarlanmalı ve uygulanmalıdır. Bu sektörlerin birbirlerinin rakibi değil, tamamlayıcısı olduğu unutulmamalıdır.
AİFD’nin SUT önerileriyle ilgili yaklaşımı ise şöyle:
1) Eşdeğer ilaç uygulaması ile ilgili düzenleme bu şekliyle kalmamalı, farklı uygulama alanları olan ürünler aynı eşdeğer grupta yer almamalıdır.
2) Reçeteleme kurallarında yapılan değişiklikler kapsamında getirilen endikasyon (belirti) kısıtlaması yeniden gözden geçirilmelidir.
3) Yüksek tansiyon tedavisinde kullanılan yeni nesil antihipertansif ilaçlar için reçeteleme ve rapor yazma hakkı ilgili bütün uzmanlık dallarını, yani iç hastalıkları, KVC, nöroloji ve aile hekimliğini de kapsayacak şekilde yeniden düzenlenmelidir. Rapor bulunması halinde tüm hekimler tarafından reçeteleme yapılabilmelidir.
AİFD’nin uyarılarını ciddiye aldığım için önerilerinin de tartışmaya açılması için bu makaleyi yazdım.
Paylaş