Herkes sadece kendine mi demokrat?

BAŞBAKAN Recep Tayyip Erdoğan mealen diyor ki: ‘Şimdi Orhan Pamuk’a sahip çıkanlar zamanında bana gelmediler!’

Başbakan haklı. Kendisi okuduğu şiir nedeniyle yargılanırken; bugün demokrasi havarisi kesilen bir sürü insan, değil uğradığı haksızlığa karşı çıkmak, ondan adeta kaçıyorlardı.

Bugün yanında yer alan bazı gazeteciler o dönemde; bugünün başbakanı, o günün yasaklısı Erdoğan’ı yolda görseler, yollarını değiştiriyorlardı.

* * *

Zor günlerinde uğradığı haksızlığa isyan eden bir avuç içi insandan birisi de bendim. Üstelik, ne Milli Görüş’ten geliyordum, ne de Recep Tayyip Erdoğan’ın siyasi yoldaşı idim.

Ben sadece bir liberal-demokrat olarak Recep Tayyip Erdoğan’ın engellenen fikir ve düşünce özgürlüğüne sahip çıkıyordum.

O dönemde hakları kendisinden esirgenen kişilere sahip çıkmak kolay olmuyordu. Ben de önce yakın çevremde, sonra çeşitli ortamlarda kınandım, ‘şeriata sahip çıkmakla’ suçlandım.

Rahmetli bir karikatürist ağabeyimiz beni Erdoğan’ı yeşilden beyaza boyarken hicvetti, soyadımı ‘Ülsever’den ‘Tayyipsever’e değiştirmemi teklif etti.

Yetmedi, hakkımda davalar açıldı, yargılandım!

* * *

Zaman değişti, Erdoğan başbakan oldu. Ben benimsediğim liberal-demokrat umdelerin adamı idim ve benimsediğim umdeler çerçevesinde hükümetin icraatlarını ya takdir etmeye, ya da eleştirmeye başladım.

Giderek de; Erdoğan’ın kendisini haklı-haksız eleştirenlere çok kızdığını, onları dışladığını duymaya başladım. Ben de nasibimi alıyordum.

Bir gün Erdoğan’ın ABD’ye ters düşen bir ‘tasavvuru’ hakkında yakın çevresinden duyduğum bir dedikoduyu yazdım. Dedikodu, o gün itibarıyla hükümetin ABD’ye karşı genel olumsuz duruşunu destekleyen bir dedikodu idi. Başbakan dedikoduyu reddetti ve kısa süre sonra ABD’ye yaptığı gezide, danışmanları ile birlikte, yakın dönemde sarf ettiği sözlerin aksine, ABD’ye övgüler düzdü. Amerikalılar bile övgülerin seviyesine şaşırdılar!

Yeni ‘övgüler’ yazdığım dedikodunun ‘ruhunun’ doğruluğunu da desteklemiş oldu.

Ben de yeniden düzelme yoluna giren Türkiye-ABD ilişkilerine küçük bir katkıda bulunduğum için sevindim!

* * *

Ancak, dedikodu yakın danışmanlarını incittiği için onlar bana çok kızdılar ve benim yazdıklarım sadece ‘tekzip’ edilmedi, danışmanların katkıları ile Başbakan beni daha önce kendisine reva görülen incitici ‘sıfatlar’ ile suçladı!

* * *

Başbakan bugün güçlü, onun artık/şimdilik gasp edilen haklarına sahip çıkacak insanlara ihtiyacı yok!

Ancak, Orhan Pamuk’un yardıma ihtiyacı var. Başbakan gazeteci ve aydınlara haklı serzenişte bulunabilir ama bu serzeniş Pamuk’a zor döneminde yardımcı olmaz. O da tıpkı Başbakan’ın zamanında suçlandığı gibi ‘fikir suçlusu’ olarak yargı önünde!

Şikáyet etmek yerine zamanında kendisinden esirgenen desteği o şimdi Orhan Pamuk’a verirse; ileride Orhan Pamuk Recep Tayyip Erdoğan’a vefasızlık etse dahi, kendisi vicdanen rahat eder!
Yazarın Tüm Yazıları