Her şeyin sonu hüzün

EVRENDE bitmeyen hiçbir şey yok.

Haberin Devamı

Her başlangıcın bir sonu var. Dünya da bitecek, değil Sultan Süleyman’a, hiç kimseye kalmayacak.

Güzel olan ise daha da çabuk biter. Zira, keyif veren “an” ile cefa çektiren “an” sanki farklı zaman dilimlerine yayılmış gibi bir algılama verir insana.

Hasta yatağında bir saat geçmez, ama keyif veren koskoca tatil bir saat bile sürmez.

Bayramlar 3 veya 4 gün oldukları için değil, güzel oldukları için kısa sürer.

Koskoca bir ramazan beklenen Ramazan Bayramı da göz açıp kapatana dek bitiyor.

Bugün son gün!

Bugün hüzün günü!

¡ ¡ ¡

Bayramda sevdiklerimize kavuştuk. Analar-babalar çocuklarını kucakladılar. Dedeler-neneler torunlarını kokladılar.

Bugün ise insanların içi buruk. Zira, gelenler bugün gitmek zorunda.

Haberin Devamı

Yarın mesai var, uzak şehirlerde çalışanlar ana-babalarından son bir helallik alıp, yola koyulmak mecburiyetinde.

Analar-babalar, dedeler-neneler gidene “Gitme!” diyemez. Herkes rızkını bir şekilde çıkarmak zorunda. Artık doğduğun değil, doyduğun yer “memleket”!

Analar-babalar, dedeler-neneler “yolcular” yola çıkana dek gözyaşlarını saklayacak, yavrusuna, hatta yavrusunun yavrusuna ardından bir tas su dökecek.

Yolcu yola çıktıktan sonra anneler-neneler açık gözyaşı dökecek, erkek adam ağlamaz hesabı, babalar-dedeler bir kuytuda burunlarını çekecekler. Erkek kadına:

“Hanım yine salya sümük oldun!” diye takılırken kendi gözünden dökülen birkaç damla yaşı gizlediğini zannedecek. Kadın 30-40 yıllık erkeğinin ağladığını gördüğünü yüzüne vurmayacak. Sadece ona yaşlı gözlerinin arasından şefkatle gülümseyecek.

Gün geçmek bilmeyecek. Her yer göze de gönle de dar gelecek. TV’deki film de, kahvedeki sohbet de ne tat verecek, ne de geçmeyen zamanı unutturacak.

Sonunda “Evimize kavuştuk!” haberi gelecek. Anne-baba, dede-nene “Neyse sağ salim gitmişler!” diye avunacaklar.

Kurban Bayramı’na dek bitmek tükenmek bilmeyecek 70 günün sayımı başlayacak.

¡ ¡ ¡

Gidenler memnun mu? Hayır, onları da sarmış bir hüzün. Gelirken çabucak biten yol, dönüşte bir türlü sona ermeyecek. Trafik keşmekeşi dönüşte daha çok göze batacak, daha çok can sıkacak.

Haberin Devamı

Halbuki; hesaplar yapılmış, para biriktirilmiş, anaya sevdiği, babaya özendiği giysi hediye olarak alınmış, kendi üstleri geçen bayramdan kalanlarla idare edecek olsa da, çocuğa yeni giysiler hazır edilmişti. Ne de olsa el öpecekti.

Hasretle kucaklaşıldı, annenin “Toruna yaptım!” dediği baklava afiyetle mideye indirildi, bacanakla büyüklerden sözüm ona gizli iki tek atıldı, amcalar-dayılar dolaşıldı, tatlı sohbetler yapıldı.

Son gün hüzün! Yol bir türlü bitmeyecek, “Allah’ım bana dünya gözü ile anamı, babamı bir daha görmeyi nasip eyle!” duası ıslak dudaklara pelesenk olacak, üstüne üstelik ertesi gün mesaiye başlanacağını bilmek hüznü katmerleştirecek.

Haberin Devamı

¡ ¡ ¡

Adını pek bilemez ama torunun içine oturan can sıkıntısı da hüzün. İki-üç gün dede-nene tarafından şımartıldıktan, harçlığı bol kaptıktan, baklavaya yumulduktan sonra yaz tatilinin de bittiğini bilmek dönüş yolunda hüzün vermesin de ne versin!

¡ ¡ ¡

Her şey bitecek!

İyisi mi siz hüzünle birlikte yaşamayı öğrenin!   

Yazarın Tüm Yazıları