Paylaş
20 veya 27 Eylül’de, Belediye’nin anket aracı Bahçeli’de gezdirilecekmiş. Her işletme ve her evin 1 oy hakkı varmış.
Referandumu yaptıracak Melih Gökçek bir demecinde:
“Bu tip referandumları Ankara genelinde farklı konularda yapmaya devam edeceğiz. Keşke halkoyuna sunduğumuz konular Meclis kararı gibi geçerli olsa...” demiş. (Can Dündar-Milliyet-14.09.09)
* * *
Bazı köşe yazarları referandum yapma girişimini AKP’nin başka bir “içki yasağı” koyma girişimi olarak değerlendiriyor ve bu bakış açısı ile eleştiriyor:
Haklı olabilirler.
Bazıları da meseleye hukuki geçersizlik açısından yaklaşıyorlar. “Belediyeler referandum yapamaz”, diyorlar. Gökçek de onlara “Esas kararı Belediye Meclisi verecek” diye cevap yetiştiriyor.
Gökçek’in her işletme ve eve sadece bir oy verme fikrini zırva bulanlar yerden göğe kadar haklı. Melih Gökçek işi çığrından çıkarıyor ve demokrasinin “Gökçek kurallarını” yazmaya yelteniyor. Uysa da yazdım, uymasa da yazdım!
* * *
Ben ise konuya demokrasinin üç temel kuralını hatırlatarak yaklaşmak istiyorum:
Demokrasilerde:
1) Çoğunluğun istediği olur.
2) Ancak, azınlığın hakları bakidir ve
3) Kimse kimseye dayatamaz.
* * *
Demokrasinin temel kurallarına saygı duyacaksanız temel hakları içeren konularda halka referandum yaptırmazsınız!
Ne mahalle halkı, ne semt halkı, ne şehir halkı, hatta ne de millet temel haklara karşı yaptırımcı karar alamaz.
İsteyen istediği hakkında istediğini düşünür ama, muazzam bir azınlık olsalar dahi, büyük çoğunluk olarak örneğin; mahalle halkı fahişelerin mahallelerinde oturmaması, semt sakinleri sarhoşların semtlerine uğramamaları, şehir halkı şehirde eşcinsellerin gece sokakta dolaşmamaları, millet de Çingenelerin oy hakkının olmaması için değil karar almak, oy dahi kullanamaz.
Milli iradenin böyle bir hakkı yoktur!
* * *
Aşağıda yazacağım maddeleri sadece örnek olarak veriyorum.
Mahalle halkı, eğer oluyorsa, “bazı” fahişelerin mahallelerinde fuhuş yapmasından, semt sakinleri “bazı” sarhoşların genç kızlara sarkıntılık etmesinden, şehir halkı “bazı” eşcinsellerin ikide bir gece yarısı sokak ortasında olay çıkarmasından, millet “bazı” Çingenelerin oylarını para karşılığı satmasından şikâyetçi olabilir ve bunu kolluk kuvvetlerine bildirebilir.
Ancak, kendi halinde fahişeleri, sarhoşları, eşcinselleri, Çingeneleri değil referandumla yasaklamak, şikâyet dahi edemezler.
Kimse telefona sarılıp, kolluk kuvvetlerine:
“Hiçbir zararını görmedim ama fahişeleri, sarhoşları, eşcinselleri, Çingeneleri, sadece öyle oldukları için, mahallemde görmek istemiyorum” diyerek şikâyet edemez.
Ederse, kolluk kuvvetlerinin şikâyetçilere:
“Sizin aklınızdan zorunuz mu var?” diye sorma hakkı doğar.
* * *
Eğer, kamu sağlığı, menfaati veya ahlakı açısından bir sakınca varsa yasağı, mutlaka gerekçesini göstererek sadece TBMM, AİHS ve Anayasa’ya ters düşmemek kaydıyla ve ancak kanunla getirebilir!
Paylaş