SON dönemin bazı gelişmelerini alt alta yazalım:1) Çakıcı-Yargıtay-MİT ilişkileri hakkındaki anlamlı ve güçlü iddialar ayyuka çıktı.
2) Yargıtay; bazı Yargıtay üyelerinin, başkalarının telefonları dinlenirken tesadüfen öğrenilen ve suç içeriği teşkil eden konuşmalarını ‘dinleme izni’ olmadığı için işleme koymadı.
3) Yine Yargıtay’ın bazı üyelerini, maaşı aynı seviyede olan başka bir Yargıtay üyesi, iki kere otellerde aileleriyle birlikte misafir etmiş!
4) Bizzat TC’nin Başbakanı olan Recep Tayyip Erdoğan, bu gelişmeler için ‘bu iş bizim dışımızda’ dedi!!!!!
5) Anayasa’ya göre (madde 104) asli görevi ‘... Anayasa’nın uygulanmasını, devlet organlarının düzenli ve uyumlu çalışmasını gözet(mek)... Devlet Denetleme Kurulu’na araştırma yaptırmak’ olan Cumhurbaşkanı, hálá bu konuda hiçbir girişimde bulunmadı.
6) Van’da yakalanan eroin kaçakçısı çocuğunu, eski milletvekili-aşiret reisi-baba karakol basarak, polisi tartaklayarak kurtardı! Kaçakçı oğul, onu kurtaran babası ve baskında yakalanan eroin ortada yok. Başka bir aşiret reisi, olayı soruşturan CHP liderini açıkça tehdit etti.
7) Önden uyarılmasına rağmen hızlandırılmış treni kör inat savunanlar, göz göre göre 38 kişinin ölümüne sebebiyet verdikten sonra bile hálá istifa etmediler.
* * *
Şimdi kendi kendimize soralım:
1) AB vatandaşı olsanız, siz Türkiye’yi aranızda görmek ister misiniz?
2) AB siyasetçisi olsanız, AB’ye girmek için gayret gösteren hükümete ‘Bu ne perhiz, bu ne lahana turşusu’ diye sormaz mısınız?
3) Böyle bir ülkede yaşamak sizi ne kadar huzurlu kılıyor? Bırakın huzuru, bazen korkmuyor musunuz?
* * *
Şimdi de tersten soralım:
1) Çakıcı-Yargıtay-MİT ilişkileriyle ilgili belgeler her geçen gün birer birer yeni gelişmelerle birlikte kamuya yansıdığına göre; bu takibi yapan ve işlerin peşini bırakmayan devlet kurumlarının da var olması gerekmiyor mu?
Hükümetten hiçbir destek almadan istihbaratını yapıp, ilgilileri ısrarla uyaran bu devlet kurumları, içinize bir nebze olsun serin sular serpmiyor mu?
Türkiye’de hálá sadece kendi işini yapan kurumların olması güzel bir gösterge değil mi?
2) Tren kazasında, nerede ise topyekûn, hükümete karşı ortak tutum izleyen kamu vicdanı sizlere bir şeyler söylemiyor mu?
3) Hükümete rağmen TCDD Genel Müdürü hakkında soruşturma açmak isteyen ve hükümeti pes ettiren savcı, size hukuk devleti ile ilgili ipucu vermiyor mu?
4) 2000 yılından önce bu tip olayların farkında bile değildik. 2000 yılında banka operasyonlarıyla başlayan ‘bağırsak temizleme operasyonu’ devam ediyor, diye de düşünmek mümkün değil mi?