TAM 12 Eylül Referandumu’nun yarattığı olumlu havayı ciğerlerimize çekiyorduk ki...
Milliyetçi-muhafazakâr, 30 yıldır devletin güvenliğini teslim ettiği, bir dönem “Cemaat”in adamı sayılan, herkesin namusu ve şerefi üzerinde fikir birliği ettiği Hanefi Avcı İstanbul Savcılığı’nın talimatı ile gözaltına alındı. Gerekçe:
Devrimci Karargâh Örgütü (DKÖ) ile ilişkili olma şüphesi!
Meğerse devlet; muhafazakâr-milliyetçi Hanefi Avcı’nın kızıl komünist olduğundan, güvenliğimizi teslim ettiği adamın teröristlere yardım ettiğinden şüphe ediyormuş!
“30 Nisan’da konuşacağım” demişti. 28’inde gözaltına alındı ve tutuklandı. Dinlendiğini iddia ettiği telefonlar iki öğrenci üzerine kayıtlı.
Ancak, eski DKÖ üyesi Necdet Kılıç ile irtibatta imiş.
Nedim Şener’e göre irtibatın dayandığı gerekçe Hanefi Avcı’nın telefonunun adı geçen tarih ve saatte Necdet Kılıç’ın bulunduğu Galatasaray’dan sinyal vermesi! Şener soruyor:
“O gün o saatte binlerce insan Galatasaray’daydı. Hepsi mi terörist?”
* * *
Sözüne çoğu zaman itibar ettiğim kişiler diyor ki:
“Tutuklamanın kitapla alakası yok. Hatta, başına gelecekleri bildiği için Avcı bu kitabı yazdı.”
Kusura bakılmasın ama bu iddiayı külahıma anlatsınlar!
Allah’a şükür, henüz hepimiz Haliç’teki kokuları artık duymayan, kendi örgütünün “doğruları”na sorgusuz sualsiz iman eden, vicdanı yavaş yavaş kapanan Simonlar haline gelmedik.
* * *
Tıyneti, kişiliği ne olursa olsun, hatta kendi suçları olsun olmasın; Hanefi Avcı kitabı “Haliç’te Yaşayan Simonlar: Dün Devlet-Bugün Cemaat”te:
1) İçişleri, Adalet Bakanı, Başbakan Müsteşarı, Başbakan Başdanışmanı, İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı, Özel Mahkeme Başsavcı Vekili ve Emniyet Genel Müdürü’nü şahsına yönelik gizli ve illegal telefon dinlemeleri ile ilgili olarak bilgilendirdiğini,
2) 28.01.2010 tarihinde Emniyet Genel Müdürü’nün İçişleri Bakanlığı’na verdiği dilekçesini geri çekmesini istediğini,
3) Emniyet İstihbarat Daire Başkanlığı’nda devletin envanterinde gösterilmeyen özel dinleme aletleri olduğunu,
4) Şahıs ismi ve telefon numarası vermeden, sadece telefon aleti numarası (IMEI) üzerinden İstihbarat Daire Başkanlığı tarafından bir sürü telefon dinleme izni alındığını 12.01.2010 tarihinde TİB Başkanı’nın Adalet Bakanı’na bizzat bildirdiğini,
5) Kendisinin nasıl illegal dinlendiğini bizzat Adalet Bakanı’na ayrıntısı ile anlattığını,
6) Yargı, Emniyet İstihbarat ve KOM’a yerleşip, kanunları hiçe sayarak illegal dinleme yapan, belgelerde tahrifata başvuran aynı cemaate mensup ve aralarında “hasımlarını” tasfiye etmek için işbirliği yapan kişiler olduğunu,
7) GSM’lerin sadece devlet tarafından dinlenebildiğini, özel dinlemelerin de zaten % 100 yakalanabileceğini iddia ediyor!
* * *
Kanun gereği dilekçelere 15 gün içinde cevap verilmesi gerekirken 2 dilekçesi 8 ay cevapsız kalıyor! Yukarıdaki iddiaların hepsi hâlâ cevapsız.
Dün gözaltı ile ilgili olarak İçişleri Bakanı Beşir Atalay “Yargının talebi olmuştur” demiş. Emniyet anında harekete geçmiş. Aynı İçişleri Bakanı, Avcı’nın çok ağır iddialarına 8 ay sessiz kalan kişi!
İstanbul Savcısı’nın “komünist” olduğuna dair Hanefi Avcı hakkındaki iddialarına yalakalar dışında itibar eden yok! Güneş balçıkla sıvanmıyor.
Beyhude örtbas hareketlerinin en çok kendi itibarlarını yıprattığını görebilecek, vicdanı Allah sevgisi ile dolu Hareket sevdalılarının bulunduğunu biliyorum.