Paylaş
Eğer, Diyarbakır hem bu maçta, hem de Bursa maçında “hükmen mağlup” ilan edilirse 2. lige düşecek ve bunun siyasi sonuçları olacak.
Benim yukarıda yazdıklarım ile ilgili hiçbir sözüm yok. Türkiye’ye hâkim zihin haritasını yansıttığı için bu yazıda bu maça değiniyorum.
* * *
Ancak, kimse bu tespitin nasıl yapıldığını şu ana dek sorgulamadı. Bana öyle geliyor ki, sahaya inen saldırganların gerçek Diyarbakır taraftarı olmadığını ilan etmek herkesin işine geldi. Nedense, insanlar aynı anda hem PKK, hem Diyarbakırspor taraftarı olamıyor. Şimdi her muhataralı maçta uygulanabilecek bir karine var:
Saldırganlar gerçek taraftar olamaz!
* * *
* * *
3) İstanbul Valisi Muammer Güler maça 600’ü dışarıda, 300’ü sahada görevli 900 güvenlik görevlisi gönderildiğini, (Emniyet’in görevini yaptığını) ancak sahaya 2-3 kişi girdiğini iddia etti. Ona göre “suçlu” ortadaydı:
“Maçın hakemi tedbirler alındıktan sonra maçı tekrar başlatmayarak malum örgütün ekmeğine yağ sürmüştür!”
İşte alaturka düşünce sistematiğinin şaha kalktığı an bu andır.
Önce, gördüğüm resim ve seyrettiğim VTR’lerin Vali’yi doğrulamadığını belirtmek zorundayım.
Görüntüler çok sayıda saldırganın sahaya saldırdığını, 20-30 polisin, önce engel olmayı deneseler de, sonradan bir küme halinde saldırganları seyrettiğini gösteriyor. Maçı tatil eden orta hakem Hüseyin Göçek de yakın çevresine şu ifadeleri kullanmış:
“Sahada büyük bir güvenlik zafiyeti vardı. Saha içinde 300 polis bulunmasına karşın 600 polisin stat dışında bekletildiğini öğrendik. Oysa 3 bin civarındaki Diyarbakırspor taraftarının sahaya inmesi polisin alacağı önlem sayesinde engellenebilirdi. Polis, özel güvenlikçilerin arkasında değil de, doğrudan seyircinin önünde dursaydı, taraftar sahaya inemezdi”.
Hakem sahaya 3000 taraftarın birden indiğini kastediyorsa saldırgan sayısını amansız abartmış ama esas meseleye de parmak basıyor:
“Malum örgütün ekmeğine yağ sürmemek görevi” hakemde değil, Emniyet güçlerindedir!
Saldırıdan daha sonra “duruma hâkim olan” Vali’nin hakeme haber göndermesinin hukuki bir anlamı olmadığı gibi vicdani bir anlamı da yoktur!
Sorarlar insana: “Daha önceleri neredeydiniz?”
Vali Bey, neden 87. dakikada çıkan olayları daha en başından engelleyemediklerini açıklamak zorundadır!
Zor meselelere kolayca günah keçisi bulmak bu âlemde eski âdettir!
Paylaş