FETHULLAH Gülen Cemaati/Hareketi’ni 28 Şubat sürecinde tanıdım. Hareketin temel vasıflarını: i) formal eğitime ve bilime verilen özel önem, ii) her türlü farklılığa hoşgörü, iii) her koşulda, herkesle diyalog, iv) güzel ahlakın yüceltilmesi, v) tüm partilere aynı mesafede durarak siyaset üstü kalma gayreti olarak algıladım.
Hareketçi dostlarımda engin bir hoşgörü gördüm, demokrasiyi/laikliği yücelten konuşmalarına defalarca tanık oldum. 2007’den sonra ise Gülen Hareketi bana balıklama siyasete girme gayreti içinde gözüktü! Önemle Ergenekon Davalarında ortaya çıkan hukuk dışı dinlemeler, uyduruk şahitler, iddianamelere ilave edilen yalan/sahte belgelerin arkasında Hareket’e yakın savcı, hâkim ve emniyet mensuplarının olduğu iddiası beni çok rahatsız etti. Kim düzenledi bilemem ama rahmetli Türkan Saylan’ın evine sabaha karşı yapılan baskın beni sonunda isyan ettirdi. * * * Hiç kimse inkâr edemez ki Hanefi Avcı’nın kitabındaki iddialar Fethullah Gülen Hareketi’ne bugüne dek indirilmiş en ağır darbedir. Sokaktaki insan şimdi Hareketi sorgulamaktadır. Ben şahsen bu konuda kaç defa yolda durdurulup, hatta referandumda “Evet” dediği sohbet sırasında ortaya çıkan insanların samimi soruları ile karşılaştım. Adının yazılmaması ricası ile, Hareket’e gönül verdiğini beyan eden ama bana sorgulayıcı e-mektup yollayan bir sürü okurum var. Bence Hareket açısından en önemlisi; Hanefi Avcı’nın Hareket hakkındaki iddialarını sorgulayan Avrupalı ve ABD’li gazeteci sayısının her geçen gün artıyor olmasıdır. * * * Hanefi Avcı’nın iddiaları doğru olmayabilir. Belki, tüm iddialar tamamen hayal mahsulüdür, belki de iddialar doğrudur ama Hareket’i hedef gösterirken yanılmaktadır. Ancak, Avcı’nın iddialarını taşıyan dilekçelerine 9 ay anlamlı bir cevap verilmemesi onun elindeki en büyük kozdur. Halbuki, iddiaları en başından çürütül(ebil)seydi, kitabı bu kadar dalga etkisi yapmazdı. İddialar ile ilgili olarak Fethullah Gülen en başında: “Eğer iddialar doğru ise muhatapların benim dostlarım olması imkânsızdır. Her kimler ki bir başkasını hukuk dışına çıkarak dinliyor, itham ediyorsa onu lanetliyorum” mealli bir açıklama yapabilseydi, iddialar bu kadar alevlenmezdi. * * * Tam tersine, bugün itibari ile Hanefi Avcı ve ona destek veren gazetecileri itibarsızlaştırma gayreti içine girilmesi çok kötü geri tepmiştir. Eline tutuşturulan “Hanefi Avcı aleyhtarı dokümanları” ha bire yayınlayan Nazlı Ilıcak, konuşurken ne dediği katiyen anlaşılmayan Önder Aytaç gibi insanlar Fethullah Gülen Hareketi’ne değil yardımcı olmak, Hareket’i “kumpas kurmakta ısrar eden” bir gayret içinde göstermektedirler. Milliyetçi-maneviyatçı Hanefi Avcı’nın komünist-terörist örgüte yardım ve yataklık ettiği iddiası ile başlayan itibarsızlaştırma hareketi ne akla ne de vicdana hitap edemediği için daha ilk günden ters tepmiştir. Üstelik, Hanefi Avcı çok ama çok kötü bir insan olsa bile bu durum onun iddialarını ortadan kaldırmayacaktır! * * * Ben eylemleri uluslararası arenada sorgulanmaya başlamak yerine, uluslararası arenada takdir edilmeye devam eden bir Gülen Hareketi görmek istiyorum!