19.03.2005 Cumartesi günü yazdığım yazıda bahsi geçen ve Başkanlığını David L. Philips’in yaptığı ‘Türk Ermeni Uzlaşma Komitesi’ Temmuz 2001-Nisan 2004tarihleri arasında faaliyet göstermiştir.
Komite; 12 Temmuz 2002 tarihli mutabakat belgesi ve 10 Eylül 2002 tarihli üyeler sunumuna dayanarak 9 Aralık 1948 tarihli ‘Soykırım Suçunun Önlenmesine ve Cezalandırılmasına İlişkin Birleşmiş Milletler Sözleşmesi’nin Ermeni Meselesi’ne uygulanabilirliğinin araştırılmasınıbağımsız hukuk müşavirlerinin oluşturduğu ‘Uluslararası Daimi Adalet Merkezi’nden istemiştir. Merkez de ‘BM-Soykırımı Önleme ve Cezalandırma Sözleşmesi’ne göre:
1) Ermeni meselesi bir soykırım mıdır?
2) Müeyyidesi (cezası) var mıdır? sorularına cevap aramıştır.
* * *
Raporda yer aldığı şekilde:
1) Soykırım Sözleşmesi’nin 2. maddesinde soykırım olarak; ‘ulusal, ırksal ya da dinsel bir grubun toptan ya da bir bölümünü yok etme niyetiyle’ grup mensuplarının öldürülmesi, kendilerine fiziki ve ruhsal olarak önemli ölçüde zarar verilmesi ve diğerleri zikredilmiştir.
Buna dayanılarak da soykırımın oluşup oluşmadığını tespit etmek için 4 unsur benimsenmiştir. Bunlar: a) suçu işleyenin bir veya daha fazla insanı öldürmesi, b) öldürülen kişi veya kişilerin belirli bir milli, etnik grup, ırk veya dine ait olması, c) suçu işleyenin o grubu kısmen veya tamamen yok etme amacında olması, d) söz konusu eylemin, o grubu hedef alan...bir bağlamda veya benzer bir davranış çerçevesinde veya o grubu ortadan kaldırmaya yönelik bir eylem şeklinde gerçekleşmesi.
Raporun soykırım konusunda vardığı sonuç şöyle:
‘...Olayların ortak noktası olan temel vakalar yukarıda belirtilen üç unsurun mevcut olduğunu göstermektedir...(Bu üç unsur (a), (b) ve (d)’dir -C.Ü.) Olayların bir suç unsuru oluşturup oluşturmadığının değerlendirilmesiyle ilgili olarak tek anlaşmazlık alanı olayların bu şekilde bir milli, etnik grubu, ırkı veya dini grubu yok etmek amacı ile yapılıp yapılmadığıdır. (Unsur (c)-C.Ü.) Bu hukuki raporun amacının gerçekler üzerindeki bazı anlaşmazlıkları kesin bir şekilde sonuçlandırmak olamamasına rağmen...çıkabilecek makul bir sonuç bu Olayları gerçekleştirenlerin en azından bir bölümünün, eylemlerin Doğu Anadolu’da bulunan Ermenilerin tamamen veya kısmen ortadan kaldırılması sonucunu yaratacağını bildikleri ve bu amaca yönelik faaliyet gösterdikleri ve bu nedenle gerekli kılınan soykırım niyetine sahip oldukları yönündedir. Yukarıda tanımlanan diğer üç unsur kati olarak saptandığı için, bu olaylar toplu olarak mütalaa edildiğinde, Sözleşme’de tanımlanan soykırım suçu unsurlarının tamamını içerdiği...(görülmektedir)’
* * *
2) Müeyyide/ceza konusunda ise rapor ‘uluslararası hukuk genel olarak anlaşmaların geriye dönük olarak uygulanmasına olanak vermemektedir’ diyor.
Soykırım Sözleşmesi 12 Ocak 1951 tarihinde yürürlüğe girmiştir.
Buna göre de daha önce meydana gelen bir olayla ilgili olarak herhangi bir bireysel veya devletle ilgili suç sorumluluğu yüklememektedir.
* * *
Gayri resmi bu rapor taslağına göre: 1) Ermeni meselesi bir soykırımdır. Ancak;
2) Toprak verilmesi veya tazminat ödenmesi vb. gibi herhangi bir cezai yaptırım söz konusu değildir.