Ergenekon’un organik yapısı

ERGENEKON adıyla anılan dava birbirinin içine girmiş benzer-benzemez unsurlardan oluşuyor. Benim gördüğüm kadarıyla davada başlıca unsurlar şunlar:

1) Zamanında MGK’dan gayri nizami savaş yetkisi alıp JİTEM’i kuran ve aldığı semi-legal yetkiyi faili meçhul cinayetlerde pervasızca kendi çıkarlarına kullananlar. Belli ki, bunlar arasında emekli olduktan sonra da "durumdan vazife çıkarmaya" devam edenler olmuş.

2) "Durumdan vazife çıkarma" konusunda emekli olan bu grupla halen işbirliği yapmakta olan bazı muvazzaf asker ve halen görevli polisler (İşbirliği için olası örnekler: Susurluk, Hrant Dink cinayeti, Malatya katliamı).

3) Zamanında AKP’yi yıkmak için darbe girişiminde bulunan ama Genelkurmay Başkanı kabul etmeyince darbe yapmaktan vazgeçen emekli paşalar. Bunlar emekli olduktan sonra toplumu hükümet aleyhine galeyana getirmek için çeşitli toplumsal hareketlere (örnek: Cumhuriyet mitingleri) önayak olmuşlar.

4) Hükümete karşı toplumsal hareketler düzenleme konusunda emekli paşalar ile işbirliği yapan sivil unsurlar, bazı siyasi partilerin yöneticileri.

5) Hükümet aleyhine görüş beyan eden bazı akademisyen, gazeteci ve araştırmacılar.

6) Doğrudan darbe yapmaya kalkışanlar (örnek: 28 Şubatçılar).

7) Ne idüğü belirsiz tanıklar (örnek: Tuncay Güney).

* * *

Davada şu ana dek ortaya çıkan başlıca deliller:

1) Sanıkların bilgisayar kayıtları, 2) Telefon dinlemeleri, 3) Gömülü silahlar.

Not: Davada en somut delil gömülü silahlardır, ancak bu silahların sanıklarla irtibatlandırılması da gerekir.

"Darbe Günlükleri" de delil olabilir, ama henüz günlükler davaya dahil edilmemiştir.

* * *

Yukarıda sayılan unsurlar, bazı soruları da içermektedir.

1) Dava JİTEM irtibatlı ise zamanında "vur!" emri veren MGK üyeleri ve JİTEM’e çalışmış diğer kişiler ne olacaktır?

2) Dava 28 Şubat irtibatlı ise neden bazı 28 Şubatçılara henüz dokunulmamıştır?

3) Dava Susurluk irtibatlı ise neden Susurluk’ta ortaya çıkan ilişkileri organize edenlere hálá ulaşılmamıştır?

4) Dava darbelere karşı bir dava ise neden Anayasa’nın 12 Eylülcülere dokunulmazlık sağlayan geçici ama ebedi görünüm veren maddesini ortadan kaldırmaya teşebbüs dahi edilmemektedir?

5) Genelkurmay Başkanı’na "darbe" yapmak için müracaat eden komutanlar, paşa "hayır!" deyince anlaşılan "emredersiniz!" deyip davadan vazgeçmişler. Darbe böyle mi yapılır? Özkök Paşa’yı da irtica ile işbirliği yapmakla suçlayıp, onu da aşarak darbe neden tamamlanmamıştır?

6) Gözaltına alınanlar dahil, tutuklular-sanıklar kişisel bazda neyle suçlanmaktadırlar?

Somut olarak şahsen işledikleri suçlar nelerdir?

Mehmet Altan (Star) ve Emre Aköz’ün (Sabah) yaptıkları gibi "Ben gündelik olaylara, kişisel suçlamalara, kişisel sözlere, velhasıl öze bakmam, beni genel anlam ilgilendirir" mealli bir yaklaşım bırakın hukuku, akıl ve vicdanla alakalı olabilir mi?

7) "Eski MGK Genel Sekreteri gözaltına alınıyorsa savcının muhakkak bir bildiği vardır" (Mümtaz’er Türköne-Zaman) mantığı ile vicdanlar tatmin edilebilir mi?

* * *

Türkiye bağırsaklarını temizlemek için çok güzel bir fırsat yakalamıştır. Ama hukukun üstünlüğü ancak hukukun üstünlüğüne riayet eden bir davayla sağlanabilir!

Ben, beni hayasızca dinleyen paşanın bile hukukuna saygı duyulmasını istiyorum.
Yazarın Tüm Yazıları