MİLLİYET’in A&G şirketine yaptırdığı ankete göre:"’Dava sürecinde her şey hukuk içinde işliyor’ diyenlerin oranı % 32.8 olurken, ’Devlette çeteleşme olduğu doğru ama bazı kişilere de gözdağı vermek için davaya dahil ediyorlar’ diyenlerin oranı ise % 26.9. ’Bu dava tamamen AKP’nin siyasi bir manevrası’ diyenlerin oranı da % 14.5." (26.01.09)
Ayrıca araştırmaya göre büyük çoğunluk (% 61.7) Ergenekon’un varlığına inanıyor.
Ben de % 61.7’ye dahil olarak aklım sıra "Devlette çeteleşme olduğu doğru ama bazı kişilere de gözdağı vermek için davaya dahil ediyorlar" görüşünü ifade eden yazılar yazıyorum.
Ancak, yazılarımı okuyanların genelde ne düşündüğünü bilemem ama bana ulaşan e-postaların büyük çoğunluğu yazılarımı böyle algılamıyor.
Örneğin, 27.01.2009 günü yazdığım "Ergenekon’un Organik Yapısı" başlıklı yazı, tipik bir "Devlette çeteleşme olduğu doğru ama bazı kişilere de gözdağı vermek için davaya dahil ediyorlar" yazısı olduğu halde bana mektup yazanların çok azı yazımı böyle algıladıklarını belirttiler.
Mektupların çoğunluğu ortadan ikiye bölündü.
1) Bazıları beni, Ergenekon’daki çeteleri yok saymakla suçladı.
2) Bazıları ise memleketi seven emekli paşalara/kişilere iftira atmakla suçladı.
Yazı aynı yazı, ama iki aşırı uçta tepkiler aldım.
* * *
Örneğin, delilleri sorgularken delillerin somut varlığını görmem gerekmediğini, varlıklarına inanmam gerektiğini, savcıların bir bildiği olduğunu yazanlar oldu.
Tek somut delil gömülü silahların tabii ki sanıklara ait olduğunu, bunu anlamayacak kadar aptal olduğum için silahların varlığının sanıklarla irtibatlandırılması istediğimi söylediler.
Kenan Evren’i koruduğumu bile yazacak kadar gözü dönmüşler oldu. Beni hayásızca dinleyen paşanın bile hukuk kurallarına uygun yargılanmasını istememin saflık,enayilik olduğunu belirtip, "Sana karşı hukuksuzluk yapana nasıl hukuk istersin!" diye çatanlar oldu.
* * *
Öte yanda paşaların, "halkı galeyana getirmekle" suçlandığını söylemeye çalıştığım halde sanki kendi görüşümü yazıyormuşum gibi bu suçlamayı nasıl yapabildiğimi sorguladılar.
Cumhuriyet Mitingi’ne katılanlar, aklımın ucundan geçmediği halde, hangi insafsız vicdanla onları çete mensubu ilan ettiğimi sordular.
* * *
Aynı yazı için AKP yalakalığına soyunmaya başladığımı söyleyenler olduğu gibi, "Ergenekon Davası’na iman etmediğim için" demokratolmaktan çıktığımı yazanlar bile oldu.
Gelen mektuplardan bir genelleme yapmak çok zor, ama okurların en azından bir kısmının aynı yazı hakkında tamamen zıt görüşler taşıması, davanın nasıl bir boyuta ulaştığını gösteriyor. İnsanların nasıl birer ideolojik kör haline gelebildiğine bu mektuplar çok güzel bir örnek. Pekálá, e-posta yazacak seviyede eğitim almış ve bir bilgisayara ulaşacak seviyeye ulaşmış insanlar kısa bir makalenin bir kısmını görmeyecek kadar körleşebiliyorlar. "Ama bak şunları da yazmıştım" diye cevap yazdığımda, "Ben mühendisim, bir yazıda neyin önemli olduğunu bilirim" diye cevap alabiliyorum.
* * *
Bu mektupları aldıktan sonra düşünmeye başladım. Bir hukuk davası etrafında bölünerek birbirimizin kafasını gözünü yaracak kadar gözü dönmüş bir millet miyiz, yoksa bu dava artık beter siyasallaşarak bizi bölüyor mu?