Ergenekon iddianamesi üzerine

ERGENEKON İddianamesi nihayet açıklandı. İddianame hakkında herkes fikrini söyleyecek ama iddiaların esas değerlendirmesini mahkeme yapacak.

Dilerim, mahkeme iddiaları delillerle somutlaştırır ve hukuk kadar kamu vicdanını da tatmin eden bir yargı gerçekleşir.

Herkes iddiaları görünce belirli görüşler edindi, ben de bugün ilk tepkilerimi yazacağım.

* * *

Bugün iddianame ile ilgili 2 gözlem aktaracağım.

1) Aylardır "darbecilerin davası" olarak adlandıran Ergenekon Davası bu konuda fos çıktı.

Dava ile paralel götürülen "darbe günlükleri" tozu dumana kattı ama kimsenin bir türlü anlayamadığı bir nedenle günlükler ne yalanlandı, ne de iddianamede yer aldı.

Benim anlayamadığım ikinci nokta ise davanın kilit isimleri Veli Küçük ve Levent Ersöz iken ve bu iki isim JİTEM elemanları olarak Güneydoğu’da her türlü fesada karışmakla, faili meçhulleri tertip etmekle suçlanırken, davada "Güneydoğu Günlükleri"ne değinilmemesini de hiç anlamış değilim.

Zaten iddianame davanın Genelkurmay ve MİT ile ilgisinin olmadığını açıkça söyleyerek "darbeciler davası" imajını kendi elleri ile siliyor.

* * *

2) Dava "derin devlet" davası da değil. Zira, iddialar arasında çeteyi devletle irtibatlandıran hiçbir ipucu yok. Terör çetesini yönetenler devlet ile değil de mafya ile işbirliği yapmayı tercih etmişler veya buna mecbur kalmışlar.

Emekli paşalar ve mafya elemanları birkaç sivil ile bir araya gelerek hükümeti yıkmaya teşebbüs etmişler!

Bu dava bir derin devlet davası değil ama bir süre derin devlete hizmet etmiş olanların sonradan nasıl çığırlarından çıkabileceklerinin herkese ibret hikáyesini anlatıyor.

İddianame zaman zaman her türlü kirliliğin bir araya konduğu eklektik bir görüntü veriyor ama sadece niyet seviyesinde kalsa da suikast iddiaları korkunç.

Hele hele dava Ergenekon ile Cumhuriyet’e saldırı ve Danıştay cinayetini irtibatlandırabilirse ülkenin ne hale geldiğini çıplak gözle göreceğiz.

* * *

Dava; ülke meselelerini çözmek için hukuk dışına çıkmaları için yetki verilenlerin denetlenemedikleri bir ortamda nasıl zıvanadan çıktıklarını ispat ederse ülkemize büyük hizmet verecek.

* * *

Ancak, dava bu hizmeti verebilmek için yine de devlete bulaşmak zorundadır.

Zira, hepimiz biliyoruz ki düzensiz silahlı güçlerle (PKK) ancak onların dili ile konuşan düzensiz birliklerin baş edebileceği fikri 1990’larda ABD’nin Vietnam tecrübesi çerçevesinde Ankara’da geliştirildi.

Bugün zıvanadan çıkmış çete başlarının o dönemde bizzat Ankara tarafından yetkilendirildiğini unutmamak lazım.

* * *

Dünyanın her yerinde devlet ülkenin derdine sahip çıkmak için tek yöntem olarak hukuksuzluk kaldığında hukuk dışı çözümler arayabilir. Ama devlet "ayıbını" sorun çözüldükten sonra berhava eder.

* * *

Belli ki, ülkemizde kendisine hukuk dışına çıkma yetkisi bizzat devlet tarafından verilenler hem zamanında bu yetkiyi kendi maddi menfaatleri için kullanırken, hem de sonradan kendi aralarında örgütlenirken hiç denetlenmemişler, başı bozuk bırakılmışlar, ola ki bazıları tarafından da şahsi çıkarları için kullanılmışlar.
Yazarın Tüm Yazıları