TÜRKİYE’nin zayıf halkalarından birisi muhakkak ki Polis Teşkilatı’dır. Teşkilat; mesleki eğitimi dışında, halkla ilişkiler, insani davranışlar konusunda zaman zaman eleştirilir.
Son örnek 6 Mart’ta yerde yatan göstericilere atılan polis dayağının tüm dünyada yarattığı infialdir.
Ancak, aynı teşkilat kendi eksiklerini gidermek amacıyla Polis Koleji (lise)ve Polis Akademisi (yüksekokul)kurmuş ve liseden itibaren verdiği eğitimle ülkeye bugüne dek 2000 civarında çok iyi yetişmiş kalifiye polis kazandırmıştır.
Türk Emniyet Teşkilatı’nı ileri taşıyacak yöneticileri işte bu gençlerdir!
Bu okullara her yıl binlerce aday başvuruyor ve yapılan çok zor sınavlar sonucunda katılımcıların ancak çok küçük bir kısmı bu okullarda okumaya hak kazanıyorlar.
Yüksekokula (Akademi’ye) devam edebilmek için İngilizce hazırlık sınavı ile birlikte 4 yıl olan liseyi (koleji) bitirmek gerekiyor. Akademi’yi bitiren gençlerin aralarından önemli bir bölüm daha sonra master ve doktora yapıyorlar.
Hukuk devleti olabilmenin omuriliği çağdaş bir polis teşkilatı kurmaktır. İşte bu gençler sayesinde Türkiye Hukuk devleti olmaya bir adım daha yaklaşıyor. Bu amaçla Türk halkı ödediği vergilerden önemli bir payı bu okullara ayırarak bu gençlerin yetişmesine önayak oluyor.
* * *
Teşkilat içinde bu gençler amir sınıfı oluştururken, memur sınıfı oluşturmak üzere lise mezunları arasından son zamanlarda 2 yıl eğitim verilerek (daha önce eğitim 9 aydı) yetiştirilen ayrı bir sınıf var.
Ancak, kendi kurduğu düzeni kendi bozmaya bayılan devletimiz polis amiri ihtiyacını Polis Akademisi mezunları ile karşılayamadığı için memur sınıfı içinde yüksekokul mezunu olanlara da sınavla amir sınıfa geçme imkanı tanımış.
Böylece, bazı memur polisler amir polis statüsüne geçtiler. Çoğunluğu yüksek öğrenimlerini polislik mesleğini yürütürken Açık Öğretim Fakülteleri’nden alan bu gençler de giderek amir sınıfına katıldılar... Ancak iş burada da bitmedi!
Kolej ve Akademi’ye giden gençler askerliklerini ancak polis amiri olduktan sonra yapabiliyorlar. Zaten, Kolej’e kabul edilmek için askerliğini yapmamış olmak mecburiyeti var. Erkek amirlerin sınıftaşları hanım amirlerden rütbe terfii konusunda geri kalmamaları için Emniyet Teşkilat Kanunu’nun 55. maddesi ‘...polis amiri olduktan sonra yapılan askerlik hizmeti....rütbe terfiinde değerlendirilir’ diyor.
Haliyle memuriyetten (Akademili olmayan) gelen amirler de aynı haktan faydalanıyorlar.
* * *
Ancak, askerliklerini polis olmadan önce yapan memur kökenli amir polisler Anayasa Mahkemesi’ne gitmişler ve ‘eşitlik ilkesi’ açısından ‘askerliğini mesleğe girmeden önce yapan memur kökenli amirlerin de askerlik hizmeti sürelerinin rütbe terfiinde sayılması’ hakkını elde etmişler.
Buna göre, milletin vergileriyle Kolej-Akademi eğitimi alan polis amirleri memur kökenli arkadaşlarından rütbe terfiinde geri kalacaklar ve onların emrine girecekler! Hele hele hanım meslektaşlarının iyice önüne geçecekler.
Bu garabeti TBMM ya düzeltsin, ya da Kolej ve Akademileri kapatsın! Boşuna para harcamayalım!
Türk milleti de insan sermayesi zayıf polis teşkilatına razı olsun, hep beraber şikáyet ettiğimiz statüko devam etsin!