BAŞBAKAN Yardımcısı ve Devlet Bakanı Cemil Çiçek, cuma (26.10.07) akşamı Taha Akyol’un yönettiği Eğrisi Doğrusu programına katıldı ve bana çok ilginç gelen şu saptamayı yaptı:
"Olası ekonomik yaptırımların Kuzey Irak’ın tümünü değil sadece terör örgütüne yardım edenleri hedef alması gerektiğini vurgulayan Çiçek, ’PKK’nın Kuzey Irak’taki ekonomik kaynaklarını biliyoruz. Bazı aşiretler terör örgütü ile içli dışlı, tüm ekonomik kaynakları kendilerinde toplamak istiyor’ dedi." (www.cnnturk.com)
Taha Akyol’un, "aşiret" sözü ile Barzani’nin aşiretini kastedip etmediği sorusuna da Bakan Çiçek, doğrudan olmasa bile ima yoluyla olumlu cevap verdi.
Cemil Çiçek’e göre Barzani "aşireti", hatta "çete"si Türkiye ile büyük boyutta ticaret yapıyor ve bu ticaretin boyutlarını teker teker bilen Türkiye "ekonomik ambargo" ile Kuzey Irak halkına değil, PKK’nın bilinen ekonomik kaynakları ve terörle içli dışlı olan "bazı aşiretlere"e darbe vuracak.
* * *
Bu saptamaları alt alta koyalım:.
1) Türkiye, Barzani aşiretinin PKK ile içli dışlı olduğunu zaten biliyordu.
2) "Barzani’nin çetesi" ve PKK, bazı ekonomik kaynakları elinde tutmak istiyor.
3) Türkiye, sınırında ekonomik ambargo uygulayarak PKK ve Barzani’nin "ekonomik kaynakları"na darbe vurabilir.
Cemil Çiçek "darbe"yi Barzani’ye karşı bir tehdit olarak kullanıyor. Ancak, saptamaların bir ucu ortada kalıyor. Ticaret iki ayaklı olduğuna göre:
"Barzani çetesi"nin Türkiye’de bazı ortak(ları) var!
Barzani’nin ticari faaliyetleri teker teker biliniyorsa, o halde Türkiye’deki ortak(ları) da biliniyor.
Kim(ler) bu ortaklar?
Bu sorunun cevabı çok önemli. Zira bu soru saf bir ticaret istihbaratı sorusu değil.
Cemil Çiçek ve bazı insanlara göre Barzani, düşmanımızla işbirliği yapan bir hain.
Hainle ticaret yapan da haindir. O halde kimdir bu hain(ler)?
Soruları tersten de soralım.
Bu ticari faaliyetler ve Barzani’nin PKK ile irtibatı, Bakan’a göre, önceden bilindiğine göre bu ticari faaliyetlere bugüne dek neden engel olunmadı?
Neden göz yumuldu?
Neden "içimizdeki hainler" bugüne dek deşifre edilip faaliyetlerine son verilmedi?
Neden bugüne dek beklendi?
Neden şehitlerin sayısı bu seviyeye yükselene dek zaman kaybedildi?
Hükümet bu sorulara da cevap vermek zorundadır!
* * *
Kuzey Irak ile "2005 yılında karşılıklı ticaret hacmi 7.5 milyar dolara kadar yükselmişti. Ondan sonra 2.5 milyar dolara düştü" (İlter Türkmen-Hürriyet, 27.10.2007)
Zaten çeşitli "nedenler" ile düşen ticaret hacmi, kişi başına milli geliri kabaca 300-400 dolar olan Güneydoğu’da bir can damarıdır. Bunu hepten kesmek, bu bölgedeki insanlarımızı kendi ellerimizle PKK’nın eline teslim etmek anlamına gelir.
Bakan Çiçek bu garabete bir kulp takmak istiyor ama bu sefer de çok ama çok önemli bir noktaya parmak basıyor.