TAVİZ vermeyeceğim, aksini asla kabullenemeyeceğim iki dogmam var:
1) Milletvekillerinin dokunulmazlıklarına dokunmayan yargı reformu koca bir yalandır. 2) Seçim barajını %10’dan %5-6’lara indirmeyen Kürt açılımı koca bir palavradır. Bugün sadece dokunulmazlıkları irdeleyeceğim. * * * Adalet ve Kalkınma Partili Hüseyin Çelik Deniz Baykal’a dokunulmazlıklar ile ilgili cevabi konuşmasında diyor ki: 1) TBMM’de bekleyen ve milletvekillerini ilgilendiren yüzlerce dava dosyalarında birincilik BDP’ye aittir, AKP’ye değil. 2) Milletvekilleri zaten milletvekillikleri bitince yargılanıyorlar. Kusura bakmasın ama “yan çizmek” için bulduğu bahaneler insan aklı ile alay eder seviyede. Mesele hangi parti hakkında daha fazla “dosya” olduğu değil ki! Mesele, adi suç işleyen, örneğin sarhoş araba kullanan bir milletvekiline bile dokunulamamasında! * * * Vicdan sahibi herkesin karşı çıktığı temel prensip: “Adalet önünde herkes eşittir ama milletvekilleri daha fazla eşittir!” CMK 250, 251, 252’ye dayanarak olağanüstü yetkili savcılar bir ihbar mektubuna, gizli tanığa, CD kasedine vb. dayanarak bir askeri, gazeteciyi, akademisyeni veya herhangi bir TC vatandaşını sabaha karşı evinde derdest edebiliyor, suçunu tarif etmeden aylarca hapis yatırabiliyor ama sarhoş araba kullanan milletvekiline dokunamıyor. Parti kapatmaya TBMM’de iktidar karar verecek, iktidarın de üye seçtiği Anayasa Mahkemesi gereğinde iktidarı yargılayacak, Danıştay denetleyecek, HSYK hâkim ve savcı tayin edecek! Buna yargı reformu denecek ama milletvekillerine dokunulmayacak! * * * Çelik “Milletvekilleri zaten milletvekillikleri bitince yargılanıyorlar” mealli sözleri ile aklımızla alay etmeye devam ediyor. Her şeyden önce “Geç gelen adalet adalet değildir!” sözünü unutuyor. Aynı suçu işleyen iki kişiden sade vatandaşı anında yargılamaya başlayan, ama sadece bir dönem milletvekilliği yapacak olsa bile, milletvekili seçilmiş vatandaşı yargılamak için 4 yıl bekleyen adalet nasıl adil olur? Ayrıca, birkaç dönem seçilen milletvekili ne zaman yargılanacak? Örneğin, Hüseyin Çelik kaç yıldır milletvekili? Çelik konuyu iyice bulanık hale getirmek için TBMM üyelerinin %60’ının her seçimde değiştiğini söyleyerek adalet kavramına yeni bir “açılım” getiriyor! Ona göre; milletvekillerini yargılamak amacıyla, %60’ı için 4 yılcık bekleniyor, milletvekillerinin sadece %40’lık bölümü için daha uzun yıllar beklemek gerek! Çelik bir kişiyi yargılamak için süre kısıtlaması olduğunu da unutmuşa benziyor. Çelik’e göre, bu kadarcık ayrıcalık göze batmamalı! * * * Soruyorum, adının “AK” olduğunu iddia eden partinin milletvekillerine! Kürsüde ettiğiniz, edeceğiniz kelama kimsenin sözü yok. Ama adi suçlarda hangi hakla ayrıcalık taşıyorsunuz? Yoksa, “AK” olmayan korkularınız mı var? Belediye günleri hâlâ akıllardan çıkmıyor mu? “AK” Parti’nin milletvekilleri, lütfen hiç olmazsa vicdanınıza dokununuz!