02.04.2006 Pazar günü yazdığım "Güneydoğu’da neler Oluyor?" başlıklı yazımda iki soru sormuştum:
1) (ABD’nin Türkiye Büyükelçisi Ross Wilson’un açık ve seçik olarak Türkiye’ye arabuluculuk hevesinden vazgeçmesi için yaptığı "İran uyarıları" üzerine.)
"...Ben, diplomatik dilde söylenen yukarıdaki sözleri kendi dilimde (İran’a) ’silahlı müdahale gerektiğinde yanımızda mısınız?’ sorusu olarak algılıyorum.
ABD, İran’a Avrupa’nın da desteğini alabileceği bir saldırı yapmak zorunluluğu hissederse, Türkiye’nin ne kadar yanında olacağı sorusuna cevap arıyor."
2) Açıkça sorulmayan ama ABD’de tartışılan bir konu da; ABD ile "İran meselesi"nde işbirliği yapmak için sivil hükümete mi, yoksa TSK’ya mı daha fazla güvenilebileceğidir!
* * *
Türkiye’nin Washington-ABD’de mukim deneyimli gazetecilerinden Yasemin Çongar, 03.04.2006 Salı günü Milliyet’te yazdığı "AKP’nin ABD’deki Kredisi Tükenirken" başlıklı yazısında adeta bu sorularıma cevap veriyor:
"...Geçen hafta Amerikan Türk Konseyi’nin (ATC) yıllık toplantısı için Türkiye’den Washington’a gelenler, hayretle karışık bir karamsarlık içinde yansıtıyorlardı izlenimlerini: ’İlişkilerin hali sandığımızdan çok daha kötüymüş...’ Aslında ortada yepyeni bir durum yok; ABD’lilerin Türk muhataplarına aktardıkları son dönemde biriken sıkıntının bildik satır başları... Bush yönetiminin AKP hükümetine giderek daha az güvenmesi ne anlama geliyor? Washington’da birileri, AKP’den kurtulmanın yolunu ABD’de arayan birtakım Türklerin umduğunu yapıp düğmeye mi basacak?.. Tabii ki hayır. Bush yönetimi, Türkiye’de halktan destek alabilecek ciddi bir siyasi alternatif belirmedikçe ’AKP’ye mahkûm’ olduğunu biliyor... Washington, biraz da bu bilinçle, Türkiye dönüşü ayağının tozuyla ATC toplantısına katılan ABD Genelkurmay Başkanı General Peter Pace’in de vurguladığı gibi, ’askerden askere’ ilişkileri iyice düzeltip generaller diyaloğunu sıklaştırma çabasında..."
* * *
Hükümet, şubat ayında HAMAS’ı Ankara’ya ABD’nin de olurunu alıp davet ettiği havasını vermek istedi; ama Yasemin Çongar’a konuşanlar aksi görüşte:
"...Türkiye’yi iyi tanıyan üst düzey bir ABD yetkilisi, bir eski Türk siyasetçisinin kendisini makamında ziyareti sırasında, ’Bizim için HAMAS ziyareti eşittir 1 Mart Tezkeresi’nin reddi’ ifadesini kullandı..."
* * *
Genelde Ortadoğu’da, özelde Türkiye’nin Güneydoğu’sunda olup bitenleri geniş bir bakış açısıyla algılamak isteyenler, Yasemin Çongar’ın büyük ihtiyatla, adeta kelimeler teker teker seçilerek yazılmış bu makalesini muhakkak okumalılar.
* * *
Hükümetin ABD, AB, IMF, işadamları, medya ve dahi sivil bürokrasi önünde aynı anda ve süratli bir gerileme dönemine girmesi, sadece kendi "çapı" ile açıklanabilir.
Türkiye’de siyaseti şekillendiren neredeyse tüm aktörleri aynı anda karşısına alan Başbakan’ın, neden sinirlerinin çok bozulduğu şimdi daha iyi anlaşılıyor.
Hükümet, tek sığınağı olarak kendi tabanını görmeye başladı ve hem popülizm musluğunu açarak, hem edasını tabana göre ince ayar ederek durumu (baskın) seçime dek idare etmeye çalışıyor.
* * *
Hükümete ölümü gösterip onu sıtmaya razı etme oyunu kısık ateşe kondu!