VAKİT Gazetesi’nin ortaya çıkardığı belgeye göre Önder Sav’ın beyni de fazla yaşlanmış. CHP’ye ve Deniz Baykal’a daha fazla zarar vermek istemiyorsa artık çekip gitmeli.
Ancak, bu ülkede dinlendiği ortaya çıkan birçok insan var.
Bu kişilerin dinlenmesiyle ilgili 2 saptamam var:
1) Bugüne dek çeşitli kurumlardan birçok kişi dinlenmiştir ama aralarında ilaç niyetine 1 tane AKP bakanı, milletvekili, bürokratı, delegesi, üyesi, hatta yalakası yoktur.
2) Ne Türkiye’de, ne de dünyada devletten tamamen bağımsız özel bir örgüt, cemaat, çete, grup dinleme yapma cesareti bulamaz. Düşünün, özel bir örgütsünüz; bir kamyonete bir sürü alet edevat yüklüyorsunuz, karpuz satar gibi sokak sokak dolaşıyor, kamyoneti canınızın dinlemek istediği kişinin yakınına çekerek dinliyorsunuz! Hiç korkunuz yok!
Buna Süleyman Demirel’in Fırat’taki sağır çobanı bile inanmaz.
* * *
Peki, tüm bu kişileri kim dinliyor olabilir? 3 şık var:
1) Hükümet korku cumhuriyeti kurmak için hasmı addettiği herkesi dinlemektedir.
2) Seçimlerde AKP’ye destek vermiş, bunun karşılığında devlete sızmış örgüt, cemaat, çete, grup, devletin alet ve edevatı ile hasmı kabul ettiği herkesi dinlemektedir.
3) Tersine AKP’nin hasmı bir örgüt, cemaat, çete, grup AKP’yi güç duruma düşürmek, belki de bir darbe ortamı yaratmak için, yine devletin bir bölümünden destek alarak dinleme yapmaktadır.
* * *
Ben 1. şıkka hiçbir ihtimal vermiyorum. Hükümetin bu kadar şaşkın olabileceğini düşünemiyorum. Ancak, 2. ve 3. şık ihtimal dahilinde.
Üstelik, 2. ve 3. şık, AKP’yi en az 1. şık kadar yaralayabileceği gibi bir de çaresiz bırakır. Zira, 1. şıkta yine de ipin ucu hükümetin elindedir ama 2. ve 3. şık, hükümetin denetiminin tamamen dışındadır.
2. şıkkı ele alalım. Eğer, bu şık doğru ise, bu durum insana akıllı düşmanından ziyade aptal dostunun zarar verdiğinin en güzel göstergesidir.
AKP bürokrasiye denetleyemediği unsurları sokmuş ise, insanın kendisine vereceği zarar kadar zararı başka kimsenin veremeyeceği sözü de ayrıca anlam kazanır.
Bu durumda AKP Hükümeti, tıpkı Dr. Frankeştayn gibi kendi canavarını yaratmıştır ki artık AKP’ye sadece "Allah yardımcın olsun!" demek gerekir.
* * *
3. şıkkı ele alalım. Kanımca, bu şık da ihtimal dahilinde.
En korkunç durum da bu!
Ben, son CHP dinlemesi hariç, dinlemelerde hükümeti kapatma davası sırasında daha da zor duruma düşürebilecek unsurların rol oynayabileceğini tahmin edebiliyorum.
Nasıl ki Danıştay Cinayeti’nde hálá karanlık noktalar vardır, pekálá dinlemelerde sağ gösterip sol vurmak isteyenler olabilir.
Ancak, bu ihtimalde hükümet açısından durum daha da vahim hál alabilir.
Düşünün, iktidar olmuşsunuz ama muktedir olamamışsınız ki, her ne kadar bürokrasiyi ele geçirmek için amansız mücadele veriyor olsanız da emriniz altındaki bazı insanlara söz geçiremediğiniz gibi, onlar harıl harıl ve pervasızca altınızı oymaya devam ediyorlar.
Üstelik, devleti kullanıyorlar.
Tekrar ediyorum, devlet aygıtının bir bölümünden destek almadan herhangi bir ülkede kimse kimseyi sistematik dinleyemez.
* * *
Telekulak, AKP’nin kulağında ağır enfeksiyon oluşturabilir!