ESKİ Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel, ‘Derin devlet devletin askeridir’ diyor.
Hürriyet Gazetesi’nin (18.04.2005) aktardığına göre CNN Türk’te yayınlanan Ankara Kulisi programında (17.04.2005) eski Cumhurbaşkanı‘Kanunları icra edemeyince, o zaman, ülke elden gidiyor ve binlerce sıkıntıyla kurduğumuz devlet elden gidiyor, deyip, derin devlet devlete sarılmıştır’ buyuruyor ve ‘Nedir derin devlet?’ sorusuna ise şu karşılığı veriyor:
‘Devletin kendisidir derin devlet, askeridir derin devlet. 1912 Halaskar Subaylar olayından bu yana Türkiye Cumhuriyeti devletinde cumhuriyeti kuran askerler, devletin yıkılıverme endişesinden daima korku duymuşlardır...’
* * *
‘...Derin devlete ülkenin muhtaç olması, ülkenin yönetilememesinden ileri gelmektedir. Türkiye’de olup bitenlere bakalım. Bugün Türkiye’nin AB ve diğer politikalarına karşı halkta bir reaksiyon yoktur. Siyasetçilerin anlatması lazım gelen şey, Türkiye’nin birliği ve beraberliğinin önemidir...’
* * *
‘...Geçmişte Türkiye, yönetilemez hale gelince sıkıyönetimi ilan etmiştir. 80 senelik cumhuriyet tarihinin 40’ı sıkıyönetimle geçmiştir... Derin devlet, devleti onların kanaatine göre yıkılma sınırına getirmediğiniz takdirde hareket halinde değildir. Onlar ayrı bir devlet değildir. Devlete el koydukları zaman derin devlet olurlar. O zaman devlet yoktur...’
* * *
Süleyman Demirel Recep Tayyip Erdoğan hükümetinin yarattığı ‘yönetim boşluğuna’ karşı uyarılarda bulunurken yukarıda yer alan sözleri söylüyor.
Ancak, üzülerek görüyorum ki, Türkiye’nin 40 yılında çok etkin olmuş bir siyasetçi, garabet olguları, bunlar birer gerçek olsalar dahi, ülkenin hálá doğal şartlarıymış gibi takdim ediyor:
Süleyman Demirel mantığı öz cümle diyor ki:
1) Ülkede hákim olan hukukun üstünlüğü değil, derin devletin (asker) üstünlüğüdür.
2) Ülke iyi yönetilmeyince hükümet seçimlerle değil, müdahaleyle değiştirilir.
3) Cumhuriyeti millet değil, asker kurmuştur.
4) Milletin değil, askerin kanaati esastır.
5) Devletin yıkılma endişesi her zaman vardır ve bu endişeyi en çok askerler duyarlar.
* * *
Kendisi de iki kere askeri müdahale gördüğüne göre; Süleyman Demirel kendisinin de en az iki kere ‘Türkiye’yi yönetemediğini’ kabul ediyor.
* * *
Süleyman Demirel, Bülent Ecevit, Kenan Evren’in ardı ardına yaptıkları açıklamaların Recep Tayyip Erdoğan’a birer nasihat olduğunu söyleyenler çıkacaktır.
Ancak, üslubun zaman zaman birer gözdağına dönüştüğünü de görmemek mümkün değil.
İşkenceler, yargısız infazlar, özgürlüklerin ayaklar altında çiğnenmesi, hukukun yok edilmesi birinin diğerine uyarı olarak nakil edeceği nasihatler değil; utanılması gereken dönemlerin ‘ama bizim tarihimizden gelen kendi şartlarımız var’ kıvamında bir kılıfa sokulmasıdır.
Köteği atanlar ile köteği yiyenlerin aynı kanaatte olması ise çok acıdır!